01-13-2014, Saat: 11:47 AM
Tanıdığım tuhaf duyguların arasına bugünler de sen diye garip bir duygu ekledim.Nedendir bilinmez bir isim vermek istemiyorum.Sadece sen demek yeterli oluyor.Biliyorum ki sen de adlandırmak,herhangi bir sıfat eklemek istemiyorsun.Çünkü büyüsü bozulsun istemiyoruz.
Dolu dolu hayallere kapılıp gitmek yerine güzel rüyalar görmek her zaman daha mutlu eder insanı. Zira hayal kırıklıkları kalıcıdır,acısı kuvvetli ve bıraktığı yaralar her daim kanamak için fırsat bekler ruhumuzda.Oysa kötü rüyalar bir bardak su içince unutuluverir ve güzel rüyalar; uyandığımızda tatlı bir tebessüm bırakır dudaklarımızda.Ben hep rüyalarında kalmak,bazen rüyalarına gelen ak sakallı dede,bazen bir dost,bazen sokaktan geçerken gözlerine daldığın acaba o senmisin dediğin herhangi biri olmak isterim.
Geçmişte bıraktığım hayal kırıklıkları çocukken sapanımla kırdığım camlardan çok daha fazla.Listeye bir yada birkaç tane daha eklemek hiçte iç açıcı bir fikir gibi durmuyor.İnsanların hayata dair kalan birkaç parça umudunu çalmak,elinde kalan son misketiyle daha çok misket kazanabilmek umuduyla oyuna girip,son misketini de kaybeden çocuğun acısından ne kadar fazladır? bu sorunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.Sorduğumuz tuhaf soruların her birinin cevabı aslında kendi yaşadığımız hayatta vardır çünkü insan soruları hep yaşadıklarından sonra öğrenir.Neden ben ? Neden böyle oldu ? Şu niye ? O neydi ? vs...Bu hayatı hep yeni sorular sorabilme umuduyla yaşamak bütün sorulara cevap bulabilmekten daha güzeldir.
Başlamakla bitmek,gitmekle kalmak gibi enteresan ikilemler arasında kalmamanın en güzel yolu duyguları sıfatlandırmamaktır. Başkaları için nasıldır bilemem ama en azından beni böylesi daha mutlu ediyor.Yarın daha mutlu uyanabilmek için güne, bu duygunun adını sen koydum ben bu günlerde...
Dolu dolu hayallere kapılıp gitmek yerine güzel rüyalar görmek her zaman daha mutlu eder insanı. Zira hayal kırıklıkları kalıcıdır,acısı kuvvetli ve bıraktığı yaralar her daim kanamak için fırsat bekler ruhumuzda.Oysa kötü rüyalar bir bardak su içince unutuluverir ve güzel rüyalar; uyandığımızda tatlı bir tebessüm bırakır dudaklarımızda.Ben hep rüyalarında kalmak,bazen rüyalarına gelen ak sakallı dede,bazen bir dost,bazen sokaktan geçerken gözlerine daldığın acaba o senmisin dediğin herhangi biri olmak isterim.
Geçmişte bıraktığım hayal kırıklıkları çocukken sapanımla kırdığım camlardan çok daha fazla.Listeye bir yada birkaç tane daha eklemek hiçte iç açıcı bir fikir gibi durmuyor.İnsanların hayata dair kalan birkaç parça umudunu çalmak,elinde kalan son misketiyle daha çok misket kazanabilmek umuduyla oyuna girip,son misketini de kaybeden çocuğun acısından ne kadar fazladır? bu sorunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.Sorduğumuz tuhaf soruların her birinin cevabı aslında kendi yaşadığımız hayatta vardır çünkü insan soruları hep yaşadıklarından sonra öğrenir.Neden ben ? Neden böyle oldu ? Şu niye ? O neydi ? vs...Bu hayatı hep yeni sorular sorabilme umuduyla yaşamak bütün sorulara cevap bulabilmekten daha güzeldir.
Başlamakla bitmek,gitmekle kalmak gibi enteresan ikilemler arasında kalmamanın en güzel yolu duyguları sıfatlandırmamaktır. Başkaları için nasıldır bilemem ama en azından beni böylesi daha mutlu ediyor.Yarın daha mutlu uyanabilmek için güne, bu duygunun adını sen koydum ben bu günlerde...