02-26-2014, Saat: 10:29 PM
Her şeyi kirlettiğin gibi kirletme diye daha fazla, kendi ellerimle parçaladım kalbimi… Senin bile kıramayacağın kadar sert kırdım.
Bir daha kimseyi sevmesin diye değil, aşk senin yüzünden vazgeçmeye değecek kadar basit bir duygu değil ama seni bir daha sevmesin diye, parçaladım kalbimi.
Sana kızgın değilim, sanma yaptıklarım içinde yanan kor ateşten, nefretten, öfkeden. Tam tersi, sana hiç kızgın değilim. Tüm hıncım, kendimle verdiğim savaşta yenilen taraf olmama…
Hoş, hangi tarafım yenilseydi, yine kaybetmiş olacaktım ancak seninle ellerimi kana bulamayacaktım belki.İşin acı tarafı, şimdi bakıyorum aynaya, gözlerim buz gibi. Senden daha sıcak bakmıyorum kendime. Kırgınlığımın çoğu sana belki, kalanını alacak yazdım hesabımda deftere…
Zor olacak biraz yeniden başlamak, mutlaka kırılacak içimde bir yerler. Herkes kadar yalnız, herkes kadar tedirgin ama herkesten biraz daha cesur başlayacağım yeniden sevmeye.
Sevmek dediğin de, denize olta sallamak gibi değil; hani uzun beklersen mutlaka bir balık çarpmıyor. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru cümlelerin yoksa cebinde, yanından geçerken aşk, senin farkına bile vermiyor.
Iste o yüzden sarhoş olmuyorum ben, o yüzden içmiyorum. Aşkın gözü zaten görüyor; ya ben sarhoşken yanımdan geçerse diye aklım çıkıyor…
Zaten bu gözlere kim bakar ki şimdi? Buz dağının o soğukluğu varken gözbebeklerimde, hangi çift yeşile dokunsam, ürpertir içini…
O yüzden bekleyeceğim oturup şurada bir yere, ayaklarımı sallandırıp hayatın dalgaları içine, ayağıma çarpan suyu izleyeceğim. Bakarsın zamanla gözlerimdeki buzlar erir de, gönlümdeki coşkuyu yeşertir.
Yoksa bu kalbi adam etmek için çok uzun zaman gerekir….
Candan Ünal
Bir daha kimseyi sevmesin diye değil, aşk senin yüzünden vazgeçmeye değecek kadar basit bir duygu değil ama seni bir daha sevmesin diye, parçaladım kalbimi.
Sana kızgın değilim, sanma yaptıklarım içinde yanan kor ateşten, nefretten, öfkeden. Tam tersi, sana hiç kızgın değilim. Tüm hıncım, kendimle verdiğim savaşta yenilen taraf olmama…
Hoş, hangi tarafım yenilseydi, yine kaybetmiş olacaktım ancak seninle ellerimi kana bulamayacaktım belki.İşin acı tarafı, şimdi bakıyorum aynaya, gözlerim buz gibi. Senden daha sıcak bakmıyorum kendime. Kırgınlığımın çoğu sana belki, kalanını alacak yazdım hesabımda deftere…
Zor olacak biraz yeniden başlamak, mutlaka kırılacak içimde bir yerler. Herkes kadar yalnız, herkes kadar tedirgin ama herkesten biraz daha cesur başlayacağım yeniden sevmeye.
Sevmek dediğin de, denize olta sallamak gibi değil; hani uzun beklersen mutlaka bir balık çarpmıyor. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru cümlelerin yoksa cebinde, yanından geçerken aşk, senin farkına bile vermiyor.
Iste o yüzden sarhoş olmuyorum ben, o yüzden içmiyorum. Aşkın gözü zaten görüyor; ya ben sarhoşken yanımdan geçerse diye aklım çıkıyor…
Zaten bu gözlere kim bakar ki şimdi? Buz dağının o soğukluğu varken gözbebeklerimde, hangi çift yeşile dokunsam, ürpertir içini…
O yüzden bekleyeceğim oturup şurada bir yere, ayaklarımı sallandırıp hayatın dalgaları içine, ayağıma çarpan suyu izleyeceğim. Bakarsın zamanla gözlerimdeki buzlar erir de, gönlümdeki coşkuyu yeşertir.
Yoksa bu kalbi adam etmek için çok uzun zaman gerekir….
Candan Ünal