Bugün tüm masumluğumla gelmiştim oysaki sana… Beni anlamayacağını biliyordum. Anlaman için gelmiyordum zaten. Bunca eziyeti ikimiz için de çekmiyordum.Aşk karşısındakinden müsaade almadan girivermez mi insanın hayatına..! Öylece yaşamaz mı iliklerimizde? Kanımız çekilinceye kadar eziyet yüklemez mi bizlere..! Sana bunun tarifini neden yapıyorum ki! Bunu anlayamayacak kadar küçük değil miydi senin yüreğin..!
…Bana yetmeyeceğini biliyordum. Senin yaşamında sonsuza kadar kalacak değildim oysa ki… Seni esir etmeyecektim kendime. Bize sunulan mutlulukları yaşayacaktık sadece… Sonra mı! Üzerinde yürüdüğümüz yol bizi nereye çıkaracaksa oraya gidecektik..! Sonrasına bakmıyorum ki ben hiç… İnanmadığım şeylerin konuşmasını yapmak lüzumsuz geliyor bana..! Bildiğim ve düşündükçe anlam veremediğim bir çok şey var beynimi kemiren… Bu satırlara dahi işlenemeyen ne büyük bir sancı! Bu bedenin nasıl bir başına sararıp solduğunu, yok olduğunu görüyorum. Bunun adı çaresizlikten çok öte bir şey olsa gerek.
Üzgünüm, benim çiçeklerim yoktu, bu yüzden seni baharlara taşıyamadım. Ilık esen rüzgarlarım ve altından ırmaklar akan bahçelerimde olmadığı için sana cenneti de vaat edemedim. Ben bilerek ateşlerde yanmayı öğrendim. Böyle yaşamak beni ben yapıyordu sanki. Anlamanı beklemiyorum çünkü sende gördüğüm şey o kadar soğuk ki! ! Tüm bedenimi ayaz kestiriyor adeta. Yüreğinin senden çok uzakta bir yerlerde öylece kararmış ve yalnızlıktan nasırlaşmış olduğunu görmekteyim. Kim bilir belkide sırf bu yüzden sıradanlık kazanmış bir hayat yaşamakla meşgulsün.! Ben istemeseydim, bir dalga kadar yükselemezdin yüreğimde! Sana bu kadar çok anlam katmazdım. Üç günden öteye gitmezdi, bende ki ömrün… Korkma, zamanı geldiğinde sana sormadan gideceğim, yüreğinin uzak kıyılarından ama bugün değil… Ölmek için en güzel günü seçeceğim..!
…….. Şuan seni sevmekle meşgulüm..!
…Bana yetmeyeceğini biliyordum. Senin yaşamında sonsuza kadar kalacak değildim oysa ki… Seni esir etmeyecektim kendime. Bize sunulan mutlulukları yaşayacaktık sadece… Sonra mı! Üzerinde yürüdüğümüz yol bizi nereye çıkaracaksa oraya gidecektik..! Sonrasına bakmıyorum ki ben hiç… İnanmadığım şeylerin konuşmasını yapmak lüzumsuz geliyor bana..! Bildiğim ve düşündükçe anlam veremediğim bir çok şey var beynimi kemiren… Bu satırlara dahi işlenemeyen ne büyük bir sancı! Bu bedenin nasıl bir başına sararıp solduğunu, yok olduğunu görüyorum. Bunun adı çaresizlikten çok öte bir şey olsa gerek.
Üzgünüm, benim çiçeklerim yoktu, bu yüzden seni baharlara taşıyamadım. Ilık esen rüzgarlarım ve altından ırmaklar akan bahçelerimde olmadığı için sana cenneti de vaat edemedim. Ben bilerek ateşlerde yanmayı öğrendim. Böyle yaşamak beni ben yapıyordu sanki. Anlamanı beklemiyorum çünkü sende gördüğüm şey o kadar soğuk ki! ! Tüm bedenimi ayaz kestiriyor adeta. Yüreğinin senden çok uzakta bir yerlerde öylece kararmış ve yalnızlıktan nasırlaşmış olduğunu görmekteyim. Kim bilir belkide sırf bu yüzden sıradanlık kazanmış bir hayat yaşamakla meşgulsün.! Ben istemeseydim, bir dalga kadar yükselemezdin yüreğimde! Sana bu kadar çok anlam katmazdım. Üç günden öteye gitmezdi, bende ki ömrün… Korkma, zamanı geldiğinde sana sormadan gideceğim, yüreğinin uzak kıyılarından ama bugün değil… Ölmek için en güzel günü seçeceğim..!
…….. Şuan seni sevmekle meşgulüm..!