DÖNERİM DEMİŞTİN?
Soğuk bir sonbahar akşamıydı. Hava kararmış, yağmur başlamıştı. Düşlerimize yağmur yağıyordu
ellerimizi. Gözlerin donuk bedenin halsizdi. Gizli bir el kalkış hazırlanan otobüse binmek için seni
sürükler gibiydi. Sanki kalmak istiyordun. “baharda dönerim” demiştin hatırlıyor musun ?” Sakin
beni unutma bekle.” Ben seni unutmadım sevgili, ben seni unutmadım. Bütün kış baharda
döneceğin günün hayaliyle ısındım. Minik öpücüklerle uyandırıp güneşin doğuşunu gösterecektim
sana. Çiçeklerin, denizin, kumasalın, güneşin tadına birlikte varacak, gün batımlarında denizle
birleşen ufuk çizgisini birlikte seyredecek, ay ışığında mutluluk şarkımızı söyleyecektik. Yalan değil
kaçamak sevdalara takıldım yokluğunda bir süre. Sana benzeyen her şeyi sevdim ben. Sevdiği her
şeyde senden izler vardı. Aradığımı buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen değildin. Olmadık
zamanlarda aklıma düştün, zamansız yaralandım. Her sabah seni bulmak için yolara düşmek geldi
içimden ama gidemedim . Yalnızlığın acısıyla gurur satın alır oldum her gece. “Gelir” dedim kendi
kendime, “Söz verdi gelmesi gerek.” Bekledim. Kendimi param parça hissetim ama yine de sana
kızamadım. Unuttum kötü sözlerini Unuttum kapında bekletildiğimi. Unuttum telefonlarıma cevap
vermediğini, kavgalarımızı unuttum. Bir tek seni unutmadım sevgili, bir tek seni unutamadım. Hep
dönmeni bekledim. Zamanla alıştım acılara, ölüm ilanlarında kendiliğinden siline adreslere. Alıştım
sevdiklerimin yokluğuna. Ama yalnızlığa alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım.
Hep dönmeni bekledim. Olamadı gülüm bir araya gelemedik. Oysa daha yolun başındaydık,
tomurcuktuk daha çatlamaya hazır. Bahar gelmeden ayrıldık. Şimdi artan yalnızlığım, büyüyen
yokluğu var . duvarlarda gözlerinin izi, kapı kollarında parmak izlerin saklı. Sen neredesin sevgili,
varlığın nerede ?. bir mevsim döndü, sen dönmedin. Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden. Kara
bulutlar gibi kümelenip bir yere, acılarım yüreğimde çöreklenmişti gece yarılarında. Özlemlerim hiç
bu kadar olmamıştı gün ışığına. Hasret bu kadar büyümemişti. Şimdi göçebe olmuş yüreğimle her
sabah yeni yolculuklara çıkıyorum. Umudun türküsünü söylüyorum öksüz bakışlarımla...
ellerimizi. Gözlerin donuk bedenin halsizdi. Gizli bir el kalkış hazırlanan otobüse binmek için seni
sürükler gibiydi. Sanki kalmak istiyordun. “baharda dönerim” demiştin hatırlıyor musun ?” Sakin
beni unutma bekle.” Ben seni unutmadım sevgili, ben seni unutmadım. Bütün kış baharda
döneceğin günün hayaliyle ısındım. Minik öpücüklerle uyandırıp güneşin doğuşunu gösterecektim
sana. Çiçeklerin, denizin, kumasalın, güneşin tadına birlikte varacak, gün batımlarında denizle
birleşen ufuk çizgisini birlikte seyredecek, ay ışığında mutluluk şarkımızı söyleyecektik. Yalan değil
kaçamak sevdalara takıldım yokluğunda bir süre. Sana benzeyen her şeyi sevdim ben. Sevdiği her
şeyde senden izler vardı. Aradığımı buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen değildin. Olmadık
zamanlarda aklıma düştün, zamansız yaralandım. Her sabah seni bulmak için yolara düşmek geldi
içimden ama gidemedim . Yalnızlığın acısıyla gurur satın alır oldum her gece. “Gelir” dedim kendi
kendime, “Söz verdi gelmesi gerek.” Bekledim. Kendimi param parça hissetim ama yine de sana
kızamadım. Unuttum kötü sözlerini Unuttum kapında bekletildiğimi. Unuttum telefonlarıma cevap
vermediğini, kavgalarımızı unuttum. Bir tek seni unutmadım sevgili, bir tek seni unutamadım. Hep
dönmeni bekledim. Zamanla alıştım acılara, ölüm ilanlarında kendiliğinden siline adreslere. Alıştım
sevdiklerimin yokluğuna. Ama yalnızlığa alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım.
Hep dönmeni bekledim. Olamadı gülüm bir araya gelemedik. Oysa daha yolun başındaydık,
tomurcuktuk daha çatlamaya hazır. Bahar gelmeden ayrıldık. Şimdi artan yalnızlığım, büyüyen
yokluğu var . duvarlarda gözlerinin izi, kapı kollarında parmak izlerin saklı. Sen neredesin sevgili,
varlığın nerede ?. bir mevsim döndü, sen dönmedin. Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden. Kara
bulutlar gibi kümelenip bir yere, acılarım yüreğimde çöreklenmişti gece yarılarında. Özlemlerim hiç
bu kadar olmamıştı gün ışığına. Hasret bu kadar büyümemişti. Şimdi göçebe olmuş yüreğimle her
sabah yeni yolculuklara çıkıyorum. Umudun türküsünü söylüyorum öksüz bakışlarımla...
ALINTI