Artik yorgun gozlerimden akan yaslar durgun, belirginlesen cizgilerim iyice cogalir oldu uzuldugumu gormemen icin...
Uzun uzun bakiyorum okyanusun bitmeyen ufuklarina, bi sure sonra farkediyorum artik gozlerim kamasmis ve goremez olmustu yakinlari. Sonra karanliktan cikiyor ve seni hayal ediyorum karincali ufak isikli noktalarla. Sen yuzume bakmasan da biliyorum kuskunluk degil bu, ikimizin de gec kalmisliklarimizdan kirginliklarimiz.
Ne pismanliklarla kapanan gozler gordum hayata, ama bizimki oyle olmayacak sevgilim. Son bi kez bile olsa saricam seni siki sikiya. Boynunun kokusunu, teninin sicakligini, ellerinin sevkatini,yuregindeki aski hissetmeden olmem sevgilim...
Gunes batmaya basladi ve ben yavas yavas veda ediyordum maviden yesile calan okyanusun burnumu acitan tuzlu kokusuna...
Huzur icinde yeni isigin dogmasini bekleyecek artik kipkirmizi batan gunesin arkasindan kamasarak bakan gozlerim.
Ay dogacak, belki de soguktan donacak ellerim ayaklarim yagan karda. Ben yine de inatla bekleyecegim gunesi.
Sen su kocaman geminin icinden bana el sallayarak geleceksin. Ben sikilmadan, hatta artik aglamadan bekleyecegim gelisini.
.....
.....
......
.......
...............
(Beklenen sevili gelmistir artik, adamin elinde kadinin sevdigi kirmizi karanfiller, gozlerinde kadininki gibi belirmis ve derinlesmis cizgiler ve ozur dilercesine titreyen burusmus elleri vardi.
Kadin artk yorulmus, hergun dogan gunese bakip batana kadar beklemekten kor olan gozleri kapanmis ve gorememisti sevgilisini son nefesini vermeden once...
Simdi adam tabutun ustune kirmizi karanfili kucuk kiziyla beraber tabutun ustune koyup ona gonderemedigi mektuplarida beraberinde gomuyordu sonsuza kadar...)
Uzun uzun bakiyorum okyanusun bitmeyen ufuklarina, bi sure sonra farkediyorum artik gozlerim kamasmis ve goremez olmustu yakinlari. Sonra karanliktan cikiyor ve seni hayal ediyorum karincali ufak isikli noktalarla. Sen yuzume bakmasan da biliyorum kuskunluk degil bu, ikimizin de gec kalmisliklarimizdan kirginliklarimiz.
Ne pismanliklarla kapanan gozler gordum hayata, ama bizimki oyle olmayacak sevgilim. Son bi kez bile olsa saricam seni siki sikiya. Boynunun kokusunu, teninin sicakligini, ellerinin sevkatini,yuregindeki aski hissetmeden olmem sevgilim...
Gunes batmaya basladi ve ben yavas yavas veda ediyordum maviden yesile calan okyanusun burnumu acitan tuzlu kokusuna...
Huzur icinde yeni isigin dogmasini bekleyecek artik kipkirmizi batan gunesin arkasindan kamasarak bakan gozlerim.
Ay dogacak, belki de soguktan donacak ellerim ayaklarim yagan karda. Ben yine de inatla bekleyecegim gunesi.
Sen su kocaman geminin icinden bana el sallayarak geleceksin. Ben sikilmadan, hatta artik aglamadan bekleyecegim gelisini.
.....
.....
......
.......
...............
(Beklenen sevili gelmistir artik, adamin elinde kadinin sevdigi kirmizi karanfiller, gozlerinde kadininki gibi belirmis ve derinlesmis cizgiler ve ozur dilercesine titreyen burusmus elleri vardi.
Kadin artk yorulmus, hergun dogan gunese bakip batana kadar beklemekten kor olan gozleri kapanmis ve gorememisti sevgilisini son nefesini vermeden once...
Simdi adam tabutun ustune kirmizi karanfili kucuk kiziyla beraber tabutun ustune koyup ona gonderemedigi mektuplarida beraberinde gomuyordu sonsuza kadar...)