Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış,
kadın lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve,
-'Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün, öyle dile' demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
-'Bütün dünyada zulmün, savaşın, açlığın bitmesini istiyorum.
Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun?
Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, her yere barışın
gelmesini diliyorum' deyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle;
Allah aşkına Kadın!? Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam, işimde iyiyim ama o kadar da değil!
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun? diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve
'Hayatım boyunca doğru bir erkek bulamadım.
Bilirsin; hem ince düşünceli, hem dürüst, hem karizmatik,
hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili ve ömür boyu sadık olacak
bir erkek diliyorum' demiş.
Cin derin derin bir iç çekmiş: -Uzat şu kahrolası haritayı!!!...
kadın lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve,
-'Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün, öyle dile' demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
-'Bütün dünyada zulmün, savaşın, açlığın bitmesini istiyorum.
Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun?
Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, her yere barışın
gelmesini diliyorum' deyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle;
Allah aşkına Kadın!? Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam, işimde iyiyim ama o kadar da değil!
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun? diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve
'Hayatım boyunca doğru bir erkek bulamadım.
Bilirsin; hem ince düşünceli, hem dürüst, hem karizmatik,
hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili ve ömür boyu sadık olacak
bir erkek diliyorum' demiş.
Cin derin derin bir iç çekmiş: -Uzat şu kahrolası haritayı!!!...