Ağır ağır..
Kırmadan..
İncitmeden düşüyordun kirpiklerimden..
Yavaşça inerken yanağımdan aşağı..
Tüm hıncını alır gibi yanaklarımdan öpüyordun..
Kim için…?
Ne için aktığını biliyor musun? diye soruyordum sana..
Hayır diyordun..
Ve sana çok kızıyordum ey göz yaşım..
Elimin soğuk kısmıyla siliyordum değdiğin heryeri…
Ummadığım anlarda doluyordun gözlerime,sonra kirpiklerime tutunuyordun..
Göz kapaklarımı kapattığımda üzerine,yüreğim yanıyor..
içli içli büzülüyordu dudaklarım…
Sana karşı koyamıyordum uzun süre..i
şte!Y
ine dövüyordu ıslaklığın göz kapaklarımı..
Dayanamayıp aralıyordum..
Ve yine damla damla süzülüyordun yanaklarımdan..
Tüm yaşanılamayan “keşke” leri hiçe sa¤¤¤¤¤..
Sancıyan yüreğime aldırmadan süzülüyordun..
Değdiğin her yeri kavuruyordu sıcaklığın...
Yavaşca dudaklarımın arasından sızdığında içime..
Bedenimi kor bir ateş gibi yakıyordun.…
Hesap soruyordum sana..
Hiç aldırış bile etmiyordun bana..
Yavaşça..
Aldırmadan..
Umursamadan akıyordun anılarımın üstüne..
Görenlere aldırış etmeden,beni rezil etmek istercesine..
Damla damla..
Acımasızca..
Birbirinize değmeden düşüyordunuz..
Birde utanmadan yanaklarımı okşuyordun..
Mutluluktan akmadınız hiç gözlerimden..
Mutlu olmam bu kadar mı dokundu kanına ?
"O" giderken elvedayı ben mi düşürdüm dudaklarına?
"O" giderken bir kez olsun DUR demedim..
Gittiği yerde mutlu olur belki diye..
Dudaklarımı kapadım sızlayan yüreğimin üzerine..
Sustum..
Sadece "O" mutlu olsun diye..
Göz yaşım…
Acımasızca süzülen tuz tadında damlalarım..
Yeter..
Dolma artık gözlerime...
Dolup da taşma ..
Taşıp da akma artık..
Sızlatma yüreğimi yeniden...…
YETER…
Kırmadan..
İncitmeden düşüyordun kirpiklerimden..
Yavaşça inerken yanağımdan aşağı..
Tüm hıncını alır gibi yanaklarımdan öpüyordun..
Kim için…?
Ne için aktığını biliyor musun? diye soruyordum sana..
Hayır diyordun..
Ve sana çok kızıyordum ey göz yaşım..
Elimin soğuk kısmıyla siliyordum değdiğin heryeri…
Ummadığım anlarda doluyordun gözlerime,sonra kirpiklerime tutunuyordun..
Göz kapaklarımı kapattığımda üzerine,yüreğim yanıyor..
içli içli büzülüyordu dudaklarım…
Sana karşı koyamıyordum uzun süre..i
şte!Y
ine dövüyordu ıslaklığın göz kapaklarımı..
Dayanamayıp aralıyordum..
Ve yine damla damla süzülüyordun yanaklarımdan..
Tüm yaşanılamayan “keşke” leri hiçe sa¤¤¤¤¤..
Sancıyan yüreğime aldırmadan süzülüyordun..
Değdiğin her yeri kavuruyordu sıcaklığın...
Yavaşca dudaklarımın arasından sızdığında içime..
Bedenimi kor bir ateş gibi yakıyordun.…
Hesap soruyordum sana..
Hiç aldırış bile etmiyordun bana..
Yavaşça..
Aldırmadan..
Umursamadan akıyordun anılarımın üstüne..
Görenlere aldırış etmeden,beni rezil etmek istercesine..
Damla damla..
Acımasızca..
Birbirinize değmeden düşüyordunuz..
Birde utanmadan yanaklarımı okşuyordun..
Mutluluktan akmadınız hiç gözlerimden..
Mutlu olmam bu kadar mı dokundu kanına ?
"O" giderken elvedayı ben mi düşürdüm dudaklarına?
"O" giderken bir kez olsun DUR demedim..
Gittiği yerde mutlu olur belki diye..
Dudaklarımı kapadım sızlayan yüreğimin üzerine..
Sustum..
Sadece "O" mutlu olsun diye..
Göz yaşım…
Acımasızca süzülen tuz tadında damlalarım..
Yeter..
Dolma artık gözlerime...
Dolup da taşma ..
Taşıp da akma artık..
Sızlatma yüreğimi yeniden...…
YETER…