:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
yap-boz
_AL0n3_
#1
[b][b][/b]13500-det.jpg
[/b]
Tamamlanmayı bekleyen bir yap boz hayatımız. Sürekli yapıp, yenileri katmak için kimi zaman bozduğumuz. Eksiksiz olmasını umduğumuz. Son parçanın heyecanını hissetmek için gece gündüz uğraştığımız. Bir yap boz hayatımız. Parça sayısını bilemediğimiz. Bölündüğümüz, gün be gün çoğaldığımız. Elbet bir gün bitecek ve biz o mükemmel birleşimin karşısında bir keyif sigarası içeceğiz. Kaybolmaması için çaba sarf ettiğimiz parçalarımız var. Kaybedince değerini bileceğimiz, yerinin belli olduğu ve doldurulması zor parçalar. son parçayı elele koymanın verdiği haz…

Çarşaflara ve duvaralar saklanmış bir yaşam. Adı olmayan bir hayat. Sadece kıvrımlarında düğümlenmiş bir beyin bunu açmak için çabalar...

Ara
Cevapla
sıla
#2
Karsın dağlarında büyüdüm ben, içine işleyince soğuk, ellerinin buz tuttuğu yerde..

Bazen yaylalarına kurdum çadırımı, bazen karlı dağlarına...

Eşiğinde oturup seyrettim dünya dediğim yeri, ama eşiğinde yalnızdım, yalnızlığımı hep kardeşim bildim.

Kuşların ötmeye dermanının olmadığı, kardelenlerin zar zor bitip boy verdiği o kış gecelerinde alıp gittim başımı. Şimdi başım alıp gittiğim yerde, ama ruhum hala orada...


Yemenilerimi özledim, çarıklarımı, odunların odamızı aydınlatıp tezek kokularının göğsümüze çarpıp gittiği o günleri, saf bir idrakle ne için yaşadığımızı önemsemeden sadece yaşamış olmanın verdiği hazzı özledim.

Kutup yıldızlarını, çoban Haydar`ı, ninem Elif`i...

Artık hiçbiri yok.

Beş taş oynadığımı anımsıyorum, çocukluk arkadaşlarım hayal meyal hatırımda, ilk göz ağrım ne yapıyordur kim bilir, ya da yaşıyor mudur? Ne garip avuntular içinde oluyor insan bazen...

Susadım; ama içtiklerim kanabileceğim cinsten değil.

Yapbozlarımı serdim önüme, onlarca kez yaptığım bu resim bana yeniden yapılabilecekmiş hissi veriyor, bozup bozup aynı resmi yapıyorum, bıkmadan ve usanmadan...

Mum ışığında oturmaktan zevk alıyorum, bana köyümü anımsatıyor, yokluğun içinde debelenirken ne kadar umutlu olduğumu, mutluluğun avuçlarımda nasılda güzel durduğunu...

Bayır aşağı koşarken, dizlerim kanasa da düştüğümde aynı inatla kalkmaktı çocukluk, şimdi düştüm ve olduğum yerde duruyorum, kımıldamaya bile cesaretim yok, korkularım öyle boy vermiş ki umut tarlamda, hasat vakti yalnız onları biçiyorum, ışığımı alıp gitti karanlık...

Cüceler, korku tünelleri, karabasanlar...

Bu lunaparkta atlıkarıncalar yok, çarpışan arabalar ya da pamuk şekerleri...

Bu lunaparkta çocuk sesi yerini iniltilere bırakmış, kaybolmuş ruhların çığlıkları duyduğum ve nereye ait olduklarını bilemeyen onca büyüğün son bir kez atlı karıncaya binebilmek için birbirlerini ezip geçişleri gözlerimde...

Birer böcek gibiler şu an, toprakta bölünüp bölünüp yeniden fışkırıyorlar, ne zaman başımı çevirsem bir başkası düşüyor yakamdan içeri, yakam ve ben bu böcekleri istemiyoruz artık.

Midem bulanıyor.

Köyümdeyim şimdi, göz kapaklarım daha fazla direnmeden düşlerin en güzeline yeniliyor, sadece uykumda mutluyum.

Yüzüğümü çıkardım, borçlarımı, saçlarımdaki tokaları,...

Son kez, arındım.






(alıntı)
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#3
Kaybolmaması için çaba sarf ettiğimiz parçalarımız var. Kaybedince değerini bileceğimiz, yerinin belli olduğu ve doldurulması zor parçalar.

İnşallah kaybetmeyiz o parçaları..

Çok güzelmiş meleğiim (:

Resimde güzelmiş Big Grin
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi
  Tarih: 11-21-2024, 07:58 PM