Aramızda bir akarsu var ikimizin saskınlıkla baktığı kirli garip bir duvar
Ziyan olmakta mümkün akarken birbirimize mutluluğun harabe eski kalelerini zapt etmekte
Ya güneşin sahibi olacağız ya kuruyacak bu garip çölde zoraki beslediğimiz insanlığımız
Kimseyi çağırma istemez
Serap olmaya geldim sonsuz güzellikte kuraklığına!
Yaralarım var kimsenin bilmediği
Çocukluğum mesela unuttuğum kelimeler gibi
Unuttuğum düş iklimleri
Hep kar değildi elbet
Hep girdap
Yürüdükçe
Geçtiğim yollarda hep anlam aradım
Kaybolduğum doğru kaybolacağın!
Ama hep bir sonu vardır ların hüzünlenen garip bir yüzü
Biter bilirim bu sevda makamı
Yaralarımı gösterdikçe
Gördükçe yorulursun
Umudum o yorulanlardan olma GALA
Yükselirken kanatlarımdan birisin angarya olma!
Oğluma aldığım ilk balonsun buna iğne değil bulut olmalısın akan gözyaşlarıyla
Ve ben seni onun gözlerindeki yiğit yaşlar gibi sevmeli
Ardından bir kez daha o yaşları silmeli silmeliyim.
Böyle değil belki bu bitecek belki bu sıkıca kavrayıp okşadığım bedenin zevki!
Ama şimdi
Soluk bir yüze mi dönmeli parıldayan tenim.
Şakaklarıma dayadım seni ve bu çok zevkli!
Ölmek değil mesele
Mezar taşına silinmeyecek bir lanet taşımalıyım
Tanrının bile reddettiği.
Savaşlar çıkmalı öbür tarafta
Sevmenin savaşları değil
Ayrı kalanların miskin yolculuklarında yakılan bir cigara cehennem dediğin
Cennetse senin kıvrımlarındır gizli saklı arkadaş odalarında
Cumaları camidir girdiğim ten Pazarları veda havası!
Ziyan olmakta mümkün akarken birbirimize mutluluğun harabe eski kalelerini zapt etmekte
Ya güneşin sahibi olacağız ya kuruyacak bu garip çölde zoraki beslediğimiz insanlığımız
Kimseyi çağırma istemez
Serap olmaya geldim sonsuz güzellikte kuraklığına!
Yaralarım var kimsenin bilmediği
Çocukluğum mesela unuttuğum kelimeler gibi
Unuttuğum düş iklimleri
Hep kar değildi elbet
Hep girdap
Yürüdükçe
Geçtiğim yollarda hep anlam aradım
Kaybolduğum doğru kaybolacağın!
Ama hep bir sonu vardır ların hüzünlenen garip bir yüzü
Biter bilirim bu sevda makamı
Yaralarımı gösterdikçe
Gördükçe yorulursun
Umudum o yorulanlardan olma GALA
Yükselirken kanatlarımdan birisin angarya olma!
Oğluma aldığım ilk balonsun buna iğne değil bulut olmalısın akan gözyaşlarıyla
Ve ben seni onun gözlerindeki yiğit yaşlar gibi sevmeli
Ardından bir kez daha o yaşları silmeli silmeliyim.
Böyle değil belki bu bitecek belki bu sıkıca kavrayıp okşadığım bedenin zevki!
Ama şimdi
Soluk bir yüze mi dönmeli parıldayan tenim.
Şakaklarıma dayadım seni ve bu çok zevkli!
Ölmek değil mesele
Mezar taşına silinmeyecek bir lanet taşımalıyım
Tanrının bile reddettiği.
Savaşlar çıkmalı öbür tarafta
Sevmenin savaşları değil
Ayrı kalanların miskin yolculuklarında yakılan bir cigara cehennem dediğin
Cennetse senin kıvrımlarındır gizli saklı arkadaş odalarında
Cumaları camidir girdiğim ten Pazarları veda havası!