Hiç bu kadar dokunmazdı geceler
Böylesine siyah,bu kadar sessiz değildi;
Yüreğim seni yaşamadan önce.
Arıyorum seni,biriken özleminle.
Karamsar ve duygusal ruh halimle.
Tutsak bıraktın beni, karanlık gecelere,
Uğrunda bir değil,
Binlerce gece uykusuz yaşadım seni.
Yokluğunda düş kurarak ,
Uzananınca döşeğime geceleri,
Yorganım kaktüs dikenleri gibi...
İşte o zaman,
Sessiz gecelerin dehşetinde özlerken seni,
İçimde yokluğun,hissederdim sancı izlerini.
Ve ...
Gözlerime görünüyordun bir melek gibi,
Şeffaf mutlu bir tebessümle,bakınca yüzüme,
İçimdeki sevinçle ısırıyordum,
Alt dudağımın içini.
Bakışlarımdan uzaklaştığını görünce hayalini,
Gözlerim kapalı,açardım kalbimi,uzatırdım ellerimi.
Yokluğuna dayanılmaz,sensiz ve sevgisiz olmaz.
Haykırarak yalvarıyordum,''bırakıp gitme'' beni.
Kanayan yüreğimle çekemem hasretini,
Senin yokluğun bir acı gibi içimde,
Haykırışlarım nafile,ısrarlarıma rağmen.
Sen uzaklaşırdın gecemin düşünden.
Yokluğunun korkusu ile nefes alıyorum içimden .
''Gitme...!'' diye tutmak istiyordum seni.
Tutup sığdıramadım seni avuçlarımın içine .
Yalnızlığıma ağlarken,
Ağıtı andıran sesim gelmiyor kulaklarına,
Yine bir başıma ,
Düşsel düşüncelerime tutsak kalıyordum,
Gecenin ıssız,karanlık kollarında.
İsyan ederdim sana.
Yüreğimdeki yerin işte böyle,
Sen nerede olursan ol,
Gerçek varlığım seninle can evimde.!