Biliyorum çok oluyorum gecelere ve sığamıyorum kendi kabında devingenliğini örtbas etmeye çalışan yorgun bir yüreğe. Vedasızlığına alışmaya başlamışken hayatın yağmurlar çıkageliyor. Tenim artık eskisi gibi çoğalamıyor hüzüne her adımda bir anlam bulamıyor tükenmişliğe. Ve ben tüm gücümle buradayım işte.
Nihayetinde arzulanan aşkları,sevgileri,mutlulukları topluyor bir yanım. Mıknatıs gibi ve belkide zıt kutupların birbirini çekmesi gibi çekiyor geceme yağmurdan arta kalan bulutlarımı. Yaşamak diyorum bu belirsizlikte ve öpebilmek sevdayı. Zor olan taraflarından gülümseyebilmek gibi birşey hayata. Tanımsız silüetlere şiir okumak, bir tarafından gizlice tutunabilmek aşklara. Bu kadar zormu acaba.
Şimdi durdurulamaz olanın en ayrıntılı tasvirlerinde zamana terkediliyor hayal ötesi yalnızlıklarım. Ve durup dinlenmeden ,koşup düşmeden nasılda çoğalıyor umutlarım. Gülebiliyorum şimdi. Şimdi daha çok yakınlığına aşk büyütebiliyor yamalı yüreğim.
Biliyorum ile başlayan cümleler kuruyorum. İçinde sana ait olan düşlerden mutluluklar türetiyorum. Şiirlerde türevini aldığım aşkın yazılara tercümesini yapıyorum. Yazılarda giyindiği anlamları bir bilsen nasılda sahipleniyorum.
Sabaha daha var. Kimse yok burada. Bir yalnızlık bir ben. Birde sen düşlerime misafir gelen. Ağlamak yağmurların işi ey sevdası yorgun yüreğim. Ve yazıda geçen anlamlarıdır içimde sabahlara kadar büyüyen.
En sevdiğim şarkı çalınıyor gecemde. Bir kenarına yaslanıyorum göremediğim yüzünün. Ve coğrafyasında tükenirken gençliğim. Satır aralarında kalıyor sana sarılan yüreğim.
Sessizliği ancak böyle olduğum zaman sevebiliyorum. Çoğulluğun, yontularında kaos olmak bana ancak hüzüne istektir, ve her bitiminde seslenişin ve sana ait olan yazının son noktasında bana kalan ayrılığa sitemdir.
Bugün yine heyecana mağlup olurken şehir adı verilen çoğullukta, sesini duyar ve sevinirmiyim yanımda olduğuna inanışıma. Yağmur yağmasın artık ne olur alışmışken seni tanıdığım zamanlarıma. Yazık olmasın ne olur.
İşte böyle bir geceden peşime takılan kelimeleri okudun yüreğine kendi içinden. Keşke duyabilsem dediğim zamanlarımda duyabilirmiyim acaba bu satırları sana ait o en güzel sesten. Ve geçerken gözlerinin önünden. Gülebilirmiyim acaba sana ait olan o en güzel düşüncelerden. Yüreğime aldanıpta sevebilirmiyim sabahları hep seni düşünerekten,seni zamansızca özleyerekten....
Nihayetinde arzulanan aşkları,sevgileri,mutlulukları topluyor bir yanım. Mıknatıs gibi ve belkide zıt kutupların birbirini çekmesi gibi çekiyor geceme yağmurdan arta kalan bulutlarımı. Yaşamak diyorum bu belirsizlikte ve öpebilmek sevdayı. Zor olan taraflarından gülümseyebilmek gibi birşey hayata. Tanımsız silüetlere şiir okumak, bir tarafından gizlice tutunabilmek aşklara. Bu kadar zormu acaba.
Şimdi durdurulamaz olanın en ayrıntılı tasvirlerinde zamana terkediliyor hayal ötesi yalnızlıklarım. Ve durup dinlenmeden ,koşup düşmeden nasılda çoğalıyor umutlarım. Gülebiliyorum şimdi. Şimdi daha çok yakınlığına aşk büyütebiliyor yamalı yüreğim.
Biliyorum ile başlayan cümleler kuruyorum. İçinde sana ait olan düşlerden mutluluklar türetiyorum. Şiirlerde türevini aldığım aşkın yazılara tercümesini yapıyorum. Yazılarda giyindiği anlamları bir bilsen nasılda sahipleniyorum.
Sabaha daha var. Kimse yok burada. Bir yalnızlık bir ben. Birde sen düşlerime misafir gelen. Ağlamak yağmurların işi ey sevdası yorgun yüreğim. Ve yazıda geçen anlamlarıdır içimde sabahlara kadar büyüyen.
En sevdiğim şarkı çalınıyor gecemde. Bir kenarına yaslanıyorum göremediğim yüzünün. Ve coğrafyasında tükenirken gençliğim. Satır aralarında kalıyor sana sarılan yüreğim.
Sessizliği ancak böyle olduğum zaman sevebiliyorum. Çoğulluğun, yontularında kaos olmak bana ancak hüzüne istektir, ve her bitiminde seslenişin ve sana ait olan yazının son noktasında bana kalan ayrılığa sitemdir.
Bugün yine heyecana mağlup olurken şehir adı verilen çoğullukta, sesini duyar ve sevinirmiyim yanımda olduğuna inanışıma. Yağmur yağmasın artık ne olur alışmışken seni tanıdığım zamanlarıma. Yazık olmasın ne olur.
İşte böyle bir geceden peşime takılan kelimeleri okudun yüreğine kendi içinden. Keşke duyabilsem dediğim zamanlarımda duyabilirmiyim acaba bu satırları sana ait o en güzel sesten. Ve geçerken gözlerinin önünden. Gülebilirmiyim acaba sana ait olan o en güzel düşüncelerden. Yüreğime aldanıpta sevebilirmiyim sabahları hep seni düşünerekten,seni zamansızca özleyerekten....