Gözlerinin diğer üç mevsimden haberi bile yoktu..
Hep bir sonbahar havası vardı bakışlarında
Kasvetli ve parçalı bulutlu..
Ben sana gelmiştim..
Boynumda
En çok dudaklarına ilk kez öpmeyi öğretmeni sevmiştim…
Gözlerinde hep bir gece saklıydı..
Zifiri ve olabildiğine ıssız…
Hiçbir sokak lambası aydınlatamıyordu o kör iki kuyuyu…
Ve hiçbir gecede
Gözlerinde uyuduğum gibi uyunmuyordu..
Gülümserdin…
Nefesin yüzüme çarpardı…
Kahkahalarında hep bir bölme işlemi vardı sanki
Hep yarımdı…
Sen bir gülerdin
İçimdeki tüm çocuklara babalık ederdin..
Kirli sakallarına kaç kadın elinin değdiği umurumda değildi…
Kirli sakallarında kaç aşk sakladığın umurumda değildi..
Umurumda değildi kirli sakalların kadar kirli olan geçmişin..
Çünkü ben
Kirli sakallarının avuç içlerimde ki yaşama çizgilerime
Değmesini sevmiştim..
Bir de sesin vardı değil mi?
Sesin…
Eğer fark edebilselerdi sesini..
Dünyanın yedi harikası arasında dereceye girerdin..
Sevdim diyorum…
İnanmıyorsun ya?
Hep veda ediyorum sanıyorsun ya?
Kaç kal’ı idama mahkum ettiğimi bilmiyorsun!
Leb demeden leblebiyi anlıyorsun da
Git demeden gitme denilmiyor işte insana!
Hep bir sonbahar havası vardı bakışlarında
Kasvetli ve parçalı bulutlu..
Ben sana gelmiştim..
Boynumda
En çok dudaklarına ilk kez öpmeyi öğretmeni sevmiştim…
Gözlerinde hep bir gece saklıydı..
Zifiri ve olabildiğine ıssız…
Hiçbir sokak lambası aydınlatamıyordu o kör iki kuyuyu…
Ve hiçbir gecede
Gözlerinde uyuduğum gibi uyunmuyordu..
Gülümserdin…
Nefesin yüzüme çarpardı…
Kahkahalarında hep bir bölme işlemi vardı sanki
Hep yarımdı…
Sen bir gülerdin
İçimdeki tüm çocuklara babalık ederdin..
Kirli sakallarına kaç kadın elinin değdiği umurumda değildi…
Kirli sakallarında kaç aşk sakladığın umurumda değildi..
Umurumda değildi kirli sakalların kadar kirli olan geçmişin..
Çünkü ben
Kirli sakallarının avuç içlerimde ki yaşama çizgilerime
Değmesini sevmiştim..
Bir de sesin vardı değil mi?
Sesin…
Eğer fark edebilselerdi sesini..
Dünyanın yedi harikası arasında dereceye girerdin..
Sevdim diyorum…
İnanmıyorsun ya?
Hep veda ediyorum sanıyorsun ya?
Kaç kal’ı idama mahkum ettiğimi bilmiyorsun!
Leb demeden leblebiyi anlıyorsun da
Git demeden gitme denilmiyor işte insana!
ELÇİN GELİR