Lütfen! Beni hep böyle sev. Olduğum gibi. Tutarsız, kararsız, yüzümde eski aşkların cam kırıkları ile sev. Aynalara küsmüş halime aşık ol! Bana bağlanma, heran terkedecekmiş gibi dur. Sanki biraz sonra ellerimiz ayrılacakmış gibi, beni başka bir ülkeye uğurlarmış gibi bak yüzüme. Şefkat gösterme, merhanetinle okşa beni. Sana ait olduğumu hissetirme bana, hemem şuanda başka birine gidecek, onun kollarında olacakmış gibi düşündür bana.
Tutkuya, heyecana gerek yok. Dokunuşların herhangi bir çocuğu sever gibi olsun. Sıcacık ellerinle yüzüme dokunduğunda, eski bir şarkının notaları canlansın kullağımda. Ve bir yerlerde bir gramofonda Zeki Müren başlasın o şarkısına "Avuçlarımda hala sıcaklığın var. İnan. Unuttum dese bile dilim yalan, yalan. Billahi yalan,Vallahi yalan". Gözlerimiz dolsa, vedalaşır gibi sarılsak, kokunu içime çeksem. Sonra gözyaşlarımız süzülürken yanaklarımızdan, pişmanlıklarımızı dile getirsek, Aşkın tadına bir kez daha varsak, yanağına son buseyi bırakıp uzaklara gidecek olsam, beni kolumdan tutup aşkını haykırsan ne güzel olur. Keşkeleri doluyorum her gün boynuma, bir gece sensizlik gelip beni öldürecek.
Beni unutmuş, arkamdan üzülmeyen bir sevgili ol! Sonra bir bahar sabahına uyandığında aklından beni tamamen silmiş ol.
İşte o zaman beni de herkes gibi çok seveceksin biliyorum.