Bir gecenin karanlığında;karanlık dar bir sokakta yürüseydik seninle....elim elinde..Uzatmak için ayrılık saatini
yavaşlatsaydık adımlarımızı..İki yetersiz sokak lambasının tembel ışığında;uçuşan gece kelebekleri görseydi bizi...Dudaklarımda bilmiş bir gülümseme olsaydı
senin çok iyi tanıdığın..Emin olsaydım
yemin edebilseydim beni sevdiğine...Gecenin sessizliğinde bir benim topuk sesim olsaydı bir de senin nefesin.Kranlık bir köşede kalbim hızlansaydı
belki beni öpersin diye...Senin sol elin benim sağ elimde eriseydi ve ayrılmamak için tel el olsaydı.Belki ayrılmamız o zaman bu kadar kolay olmazdı...Üşüseydim yada üşümüş gibi yapsaydım yalandan ürperek...İçimde bana sarılmanın umutları yeşerseydi
dudaklarımda yine o muzur ifade olsaydı..Anlasaydın
gülerek sarılsaydın...Üşüdünmü deseydin..Kalbine...Gömleğinin taaa içine uzanıp baksaydım "bana yer varmı?"diye sorsaydım.Gülseydin "VAR" DİYEREK.Elim yanağını kucaklsaydı.Gözlerimiz kapansaydı mutluluktan.Kaybolsaydık o gecenin karanlığında...Sabah yıldızı olsaydık
sabahlara kavuşturan...Sabahı karşılayan...İki sokak lambası olsaydık
sadece kendilerini ve birbirlerini aydınlatan....Razıydım...Sokulsaydım
burnumu boynuna dayasaydım...Kokun benim olsaydı...O geceden sonra ben sen koksaydım...Olmayan bir şarkı çalsaydı karanlıkta...Sadece bizim bildiğimiz ve bizim duyabileceğimiz...Elim elinde kalsaydı...yüreğim yüreğinde..
Seninle sokak lambası bile olurdum
dönseydin eğer...Dönmedin...kalbindeki dağları yıkıp
dönemedin...Gittin
gidiş o gidiş....Ve ben...."Sokak Lambası" bile olamadım ...