Az kaldı….
Yavaş yavaş ayrılıyorum aranızdan…
Gidiyorum hiç bilmediğim yerlere Gidiyorum hayatımdan en çokta kendimden…
Nefesimi alıyor artık ömrümün son zamanlarındayım…
Ardımda belki kırdıklarım belkide can dediklerimi bırakıyorum…
Hiçbir şey yok vicdanımı sızlatan her şey için yaptım yapabileceğimi…
Ama hayat bana bu kadarını verdi .
Benim sonumu böyle bildirdi…
Sevdiklerimi bırakıp gitmek zor… Hemde çok…
Bu kadar zor olacağını tahmin etmiyordum ama insan kağıt kesiği acılardan bıkınca düşünmüyor hiçbir şeyi…
Bir bir vazgeçiyor her şeyden .
Karartabiliyor gözünü…
Aslında bundan sonrasında da gitmek çok koymuyor…
Annem geliyor aklıma ;
Off bile dememeliydim ona .
Sonra babam ;
Sesimi yükseltmemeliydim…
Bunları düşünürken ve tam pes edicekken kararıma yaşadıklarım dayatıyor ölümü bana…
Kaybettiğimi düşünüyorum …
Bir daha asla geri gelmeyecek olan umutlarımı…
Hayallerimi
Geleceğimi…
Yavaş yavaş öleceğimi…
Ölümü yavaş istemiyorum ben ne olacaksa birden olsun !
Öyle can yakmadan hergün sevdiklerimin gözünün önünde tüketmeden…
Bir kerede ve tek yarayla…
Öyle ha öldüm ha öleceğim hissi uyandırmadan…
Ve çok rahatsızlık vermeden kimselere…
Sessizce ve yerinde…
Ölümü benim hayatım gibi istemiyorum .
Öylesine koyu öylesine bitik…
Ben öleceksem şimdi öleceğim…
Türlü formalitelerle uğraşarak değil hiç bırakmadan aslında hayatı ..
Şimdi ölmek istiyorum şimdi…
Kapamak gözlerimi usulca…
Dün öptüm ya annemi veda ettim ya babama…
Ve tüm arkamda bıraktıklarıma elveda dedim ya içimden Artık tam vakti .
En baştada dedim ya ; gidiyorum…
Hayat’la kalın .
Ve sağlık’la kalın .
Çektim son kez nefesi ciğerlerim son kez tattı bu lezzeti .
Ve verdim .
Son sözlerimde kalın ağlamayın sızlanmayın ;
Ölüm beni erken almadı ben ölümü zamanında istedim .
Hoşça/kalın…
alıntıdır