Umut su'da boğulmuşsa; nehirlerin suçu ne...?
Sensizliğe attığım her adım, ben benlikten çıkıyorum ben, ben olamıyorum, senin esirin oluyorum, gecelerin kör karanlıklarında.Şarkımızı mırıldanıyorum sana,ve ben yine sen oluyorum.
Ben neden sende özlemlerimle sevgimle tutuklu kaldım.?
Sensizliğe attığım her adım da görmek istiyor gözlerim seni. Baktığım her yerde,hep seni görmek için bakıyorum boşluklara..
Gerçeklerin gün ışığına ihtiyacı yok artık. Yeni yüzler de sunma bana, usandım senden. Usandım yaşar gibi yapmaktan, usandım gözü yaşlı günler yaşamaktan...
Sensizliğe attığım her adım da, okunaksız izini sürüyorum mutluluğun ve terkediyorum seni...
Sensizliğe attığım her adım,Her adres, her yol, sana çıkıyor kaç kişi birden yaşadığımı bilmiyorum artık. Sanki her biri bir çoçuk. Biri benim yerime kalabalıkta sevilen, neşeli birini oynuyor.Bir başkası tıpkı çocuk gibi aklına eseni..
Hissettiği her şeyi yapabileceğini, herkesin onu sonsuza dek seveceğini, kimseyi yitirmeden, kimseyi kırmadan böyle hep mutlu, sonsuza dek yaşayabileceğini sanıyor.
Bir başkası hep mutsuz herşeyin kötülükle dolu olduğunu,bu yalan dünyanın bu acımasızlığının ne yaparsak yapalım değişmeyeceğini çok iyi biliyor.
Biri ise durmadan ve hiç yılmadan seni sayıklıyor suç bendeymiş gibi isyanlar ediyor bana,sadece beni suçluyor...
Bütün bunlar benimle birlikte.
Bazen onları taşımaktan yoruluyorum.
Beklemeler senden uzak kalınmaya çalışılan günler.
Sensizliğe attığım her adım. Bilsen ne isyanlar ne nefretler taşıyor gecelerime.
Oysa sen susuyorsun,
Ve ben hep uyanığım zamansız ölümlere. Bilsen,ne dayanılmaz. Kendimi hiç bir yerde bulamamak.Yapanyanlılığımda da olsa haykıramamak ne zor !
Şimdi söyle , nerede o gül ektiğimiz umutlar?Hayal bululutlarında bitirdiğimiz yağmurlar?
Ve kana kana içmeler susuzluğu?
Yıldızlı göklerdeki suskunluklarımı?
Sensizlik ateşlerimi Kutuplar'a sürdüğüm ve kendime yandığım o "düş" nöbetlerindeki özgür zamanlar. Nerde !
Oysa yaşamak vardı göğün erişilmezliğini.
Her attığım adımda biraz daha geri gitmek. Her intiharda yeniden dirilmek.
Ölümümü diriltmek istiyorum yokluğunla. Kendimi diriltecek kadar ölü, seni ölümüne sevecek kadar deliyim ben....
Mutluluk bile sensiz çekilmiyormuş geç anladım, gözlerinde bir anda dört mevsim. Her mevsimin güzelliğinde sen.. Yemyeşil nehirler çizsem zamanın yüzüne adını sonsuzluk koysam ve her saniyesini o sonsuzluğu seninle yaşasam.
Umudun olacak ki, inanacaksın. Umut su'da boğulmuşsa; nehirlerin suçu ne...?
Öğreniyorum sevdiğim. Umudum yeşil akarsularda boğuldu ama o nehirlerde hayat'ta kalmayı, o nehirin mahkumu olmayı ve o nehir de seni sevmeyi öğreniyorum...
Sensizliğe attığım her adımda. Ben sana özlemlerimle
[SIZE=6]Yanıyorum. Yanarken; öğreniyorum[/SIZE]