hala seni seviyorum,
tüm inatlara inat.
gönlüm,
çile hamalıyla aynı yükü taşıyor
öyle ağırlaştı ki bu sevdan yüreğimde,
öyle bencilleşti ki senin için bu yürek,
ne o başkasını,ne de başkası onu,
bir yar gibi seviyor.
öyle zıtlıklar içindeyimki,
gözlerim bile kalbime isyan ediyor
biri senin aşkından harıl harıl yanıyor,
biri o kadar acıyorki kalbime,
damla damla söndürecek sanıyor.
diyo ki;"be kardeşim,
değer mi bir sevda için,
hergün yanıp,her gün sönmek,
böyle içi kırık,dökük,
delikli kalbura dönmek,
bir aşk için acı çekip,
birgün doğup,hergün ölmek,
değer mi be kardeşim,
sevmeyene gönül vermek"
kalbim de diyorki ona,
"nerden biliyon sevmediğini?
hiç sevmeyen insan utanır mı
hiç sevmeyenin gözleri,
kutupta kalmışlar gibi,
titrer mi gün ortasında
bir insanın dili neden tutulur
konuşacak birşey bulamaz
bence o da beni seviyor.
zaten onun kalbindeki kıvılcımla,
benim yüreğimdeki volkan yanıyor.
ne zaman sen söndürmeye çalışsan,
o sana inat yine yakıyor,
yine yakıyor...
ama bilki,
ne senin gözyaşların
söndürecek bu ateşi,
ne de hergün cesedimin
konulduğu kara toprak...
tüm inatlara inat.
gönlüm,
çile hamalıyla aynı yükü taşıyor
öyle ağırlaştı ki bu sevdan yüreğimde,
öyle bencilleşti ki senin için bu yürek,
ne o başkasını,ne de başkası onu,
bir yar gibi seviyor.
öyle zıtlıklar içindeyimki,
gözlerim bile kalbime isyan ediyor
biri senin aşkından harıl harıl yanıyor,
biri o kadar acıyorki kalbime,
damla damla söndürecek sanıyor.
diyo ki;"be kardeşim,
değer mi bir sevda için,
hergün yanıp,her gün sönmek,
böyle içi kırık,dökük,
delikli kalbura dönmek,
bir aşk için acı çekip,
birgün doğup,hergün ölmek,
değer mi be kardeşim,
sevmeyene gönül vermek"
kalbim de diyorki ona,
"nerden biliyon sevmediğini?
hiç sevmeyen insan utanır mı
hiç sevmeyenin gözleri,
kutupta kalmışlar gibi,
titrer mi gün ortasında
bir insanın dili neden tutulur
konuşacak birşey bulamaz
bence o da beni seviyor.
zaten onun kalbindeki kıvılcımla,
benim yüreğimdeki volkan yanıyor.
ne zaman sen söndürmeye çalışsan,
o sana inat yine yakıyor,
yine yakıyor...
ama bilki,
ne senin gözyaşların
söndürecek bu ateşi,
ne de hergün cesedimin
konulduğu kara toprak...