Bu veda artık sana...Bu terk ediş artık seni bu satırlarda...Ben bana düşen yazgısını yaşadım bu aşkın...Deli mutluluğun bedelini ödedim her saniyemde...Kapıyı kapatırken arkamdan bilmiyordum bir daha giremeyeceğimi iki kişilik yalnızlığıma...
Artık veda vakti geldi çoktan bu deli aşka...
Bedelini ödedim her kahkahanın, söylediğin gibi
Diyetini ödedim her sarılmanın umduğun gibi
Ve gözyaşını döktüm her öpüşün beklediğin gibi
Çok fazla yaşadım duyguları uçarken ve çok diğlerde süründüm acısını çekerken...
Ama...Ama bitti...Bitti artık aşkım....
Bugün sana bu artık benden en özel veda...Asla söze dökemediğim yazılarımda...
Veda vakti artık iyice yaklaştı...Ama...Ne yalan...Bu aşk bana aşkı öğretti tekrar...
Hiç bir söz olmadan tutulduğunu gördüm sadakat yeminlerinin içimde. Sadece sevgiden başka hiç bir şeyi içinde barındıramayacağını . Ağızdan çıkan bir çok şeyin boş, kalbe dolmuş bir çok şeyin esas olduğunu. Sevmenin sadece kendin için yapılmış bir ibadet olduğunu... Ve herkese, sevgiliye bile, söylenmiş herşeyin yaşanan sevginin yanında boş olduğunu.
Sevmek için sevgilinin yanında olması gerekmediğini belki. Başka kollarda bile olsa, mutluysa eğer haberleri, swevgiliye mutlu olduğunu. Sevginin içinde sadece sevgiyi barındırdığını ve onun gözündeki tek mutluluk parıltısıyla görmesen bile onu, paylaşmasan bile o pırıltıyı, içindeki mutluluğu bastıramadığını... Yaşananlar sevgiyse çokça, kayıtsız şartsız sevmenin huzuruyla, her acıtan anın silindiğini, afedildiğini, mutlu anların özü olduğunu yaşananların... Ya da her anın aslında mutlu olduğunu sevdiğinin yanında... Alınan tüm kararların onun mutluluğunun temeli üzerine atıldığını ve bir o kadarda düşünüldüğünü bilmenin huzuruyla...
Sevmek her halini sevmekmiş...Sevmek sahip olduğu her anını, aldığı tüm kararları, yaptığı tüm tavırları, yaşadığı her mekanı, baktığı her gözü, sevdiği herşeyi sevmekmiş meğer... Şartsız sevmekmiş... Olduğu gibi... Kaybedilmemiş özüne saygısıyla... Kaybetse bile zaman zaman kendini boşlukta... Her zaman sevmekmiş... Dün, bugün, yarın... Her anında... Sevmek zamana yayılmakmış bir kere sevdim dedikten sonra... Her ne olursa olsun dünde ve olacaksa gelecekte sevmekmiş kalbine en ufak bir şüphe düşürmeden bütün ömrünce...
Şimdi... Ben artık giderken kendi geleceğime, yine bir sıcaklık hissedeceksin dudaklarında...
O benim vedam sana sevgili...
Tüm iyi dileklerimle.....
Hoşçakal......
__________________
Artık veda vakti geldi çoktan bu deli aşka...
Bedelini ödedim her kahkahanın, söylediğin gibi
Diyetini ödedim her sarılmanın umduğun gibi
Ve gözyaşını döktüm her öpüşün beklediğin gibi
Çok fazla yaşadım duyguları uçarken ve çok diğlerde süründüm acısını çekerken...
Ama...Ama bitti...Bitti artık aşkım....
Bugün sana bu artık benden en özel veda...Asla söze dökemediğim yazılarımda...
Veda vakti artık iyice yaklaştı...Ama...Ne yalan...Bu aşk bana aşkı öğretti tekrar...
Hiç bir söz olmadan tutulduğunu gördüm sadakat yeminlerinin içimde. Sadece sevgiden başka hiç bir şeyi içinde barındıramayacağını . Ağızdan çıkan bir çok şeyin boş, kalbe dolmuş bir çok şeyin esas olduğunu. Sevmenin sadece kendin için yapılmış bir ibadet olduğunu... Ve herkese, sevgiliye bile, söylenmiş herşeyin yaşanan sevginin yanında boş olduğunu.
Sevmek için sevgilinin yanında olması gerekmediğini belki. Başka kollarda bile olsa, mutluysa eğer haberleri, swevgiliye mutlu olduğunu. Sevginin içinde sadece sevgiyi barındırdığını ve onun gözündeki tek mutluluk parıltısıyla görmesen bile onu, paylaşmasan bile o pırıltıyı, içindeki mutluluğu bastıramadığını... Yaşananlar sevgiyse çokça, kayıtsız şartsız sevmenin huzuruyla, her acıtan anın silindiğini, afedildiğini, mutlu anların özü olduğunu yaşananların... Ya da her anın aslında mutlu olduğunu sevdiğinin yanında... Alınan tüm kararların onun mutluluğunun temeli üzerine atıldığını ve bir o kadarda düşünüldüğünü bilmenin huzuruyla...
Sevmek her halini sevmekmiş...Sevmek sahip olduğu her anını, aldığı tüm kararları, yaptığı tüm tavırları, yaşadığı her mekanı, baktığı her gözü, sevdiği herşeyi sevmekmiş meğer... Şartsız sevmekmiş... Olduğu gibi... Kaybedilmemiş özüne saygısıyla... Kaybetse bile zaman zaman kendini boşlukta... Her zaman sevmekmiş... Dün, bugün, yarın... Her anında... Sevmek zamana yayılmakmış bir kere sevdim dedikten sonra... Her ne olursa olsun dünde ve olacaksa gelecekte sevmekmiş kalbine en ufak bir şüphe düşürmeden bütün ömrünce...
Şimdi... Ben artık giderken kendi geleceğime, yine bir sıcaklık hissedeceksin dudaklarında...
O benim vedam sana sevgili...
Tüm iyi dileklerimle.....
Hoşçakal......
__________________