Bu bir intiharın ayak sesleri...
Ölüyorum bak yeniden.
Adımı bıraktığın kapı eşiklerinden dönerek, beklemeye gücümü eklemeyerek ölüyorum hem de.
Sıcacık bir kalbi tuttum sanmıştım oysa.
Hiç açılmaz zannettiğim kara kilitli ağır kapılarımı, sen yeniden açtın sanmıştım.
Aşkla başlanılmayan bu yol zor olmaz, sevmeye alışır ,yaraları beraber sararız olur sanmıştım.
Yanılmışım...
Sessizliğinde boğuldum ben, susmalarında ürküttüm acılara yaren yüreğimi.
Söylersin belki diye...
Denizlere bakarken, hayata yetişmeye çalışırken, iki gölge yürünülen yollara aksini bırakırken söylersin diye.
Ben bu hayatta en çok cevap bulamadığım sorulara alışıktım zaten.
Yüreklere izinsiz ve sebepsiz girip, cesaretsizliklerinin ardında köle olanlara.
Kocaman sandıkları isimleri aslında ufacık olanlara..
Yine bir bardak suyla veda senaryolarında oynamak düştüyse payıma,
buz olmuş ufacık yüreğimi alır dönerim kör kuyularıma.
Adına yanarım, yüzüme koyduğun gözlerini hatırlarım, sessizliklerin kocaman olmuşluklarında ben yine yapayalnızlıklarımı bağırırım.
Kim koşar sesi sadece kendine yetebilen, sana bile ulaştıramadığım çığlıklarıma, kim buyur eder beni içeri, kim....
Adını öğrenmek yazılmış nasibime.
Anlamı olmayan gidişlerine el sallamak, yine gel demek, kendine iyi bak diye yinelemek belki de.
Bütün vedaların son vuruşlarını bir defa daha tekrarlamak bu da son olsun diye.
Ben biliyorum unuturum.
Unutmak konmuşsa hayat diye üzerimize yazılan yazgıya bende unuturum.
Şimdi kanıyor sandığım yaralarıma en çok acıtanları basarım yeniden yeniden.
Bakmam seni hatırlatacak kaldırımlara,
duymam sana hediye edilecek şarkıları,
hatırlamam kulağıma fısıldadığın girdaplarını.
Hangi yalan olmuşluklar azaltacak sanacaksam yüreğimin titremelerini onları koyarım gözlerimin kara siyahlarına.
Kendime değil intiharlarım.
Sana kapılarını açan yanılgılarıma.
Öldürmezsem şimdi,
önüme serdiklerine bir çizgi çekmezsem beklemeye alışır bu aciz kalbim belki.
beklediğini bilmeden kanarak,
avunarak geleceksin sanarak bekler.
O yüzden şimdi kapıyorum içi bomboş bavulumu.
Bana baktığını, bana söylediğini, bana geldiğini işliyorum hafızama.
Sevmeye hazır beklediğim sen...Çek bu intiharın son ipini diye ben hala bitiremiyorum bitmelere çoktan yol almış son oyunumuzu.
Ama diyorum işte...
BU BİR İNTİHARIN AYAK SESLERİ...
Ölüyorum bak yeniden.
Adımı bıraktığın kapı eşiklerinden dönerek, beklemeye gücümü eklemeyerek ölüyorum hem de.
Sıcacık bir kalbi tuttum sanmıştım oysa.
Hiç açılmaz zannettiğim kara kilitli ağır kapılarımı, sen yeniden açtın sanmıştım.
Aşkla başlanılmayan bu yol zor olmaz, sevmeye alışır ,yaraları beraber sararız olur sanmıştım.
Yanılmışım...
Sessizliğinde boğuldum ben, susmalarında ürküttüm acılara yaren yüreğimi.
Söylersin belki diye...
Denizlere bakarken, hayata yetişmeye çalışırken, iki gölge yürünülen yollara aksini bırakırken söylersin diye.
Ben bu hayatta en çok cevap bulamadığım sorulara alışıktım zaten.
Yüreklere izinsiz ve sebepsiz girip, cesaretsizliklerinin ardında köle olanlara.
Kocaman sandıkları isimleri aslında ufacık olanlara..
Yine bir bardak suyla veda senaryolarında oynamak düştüyse payıma,
buz olmuş ufacık yüreğimi alır dönerim kör kuyularıma.
Adına yanarım, yüzüme koyduğun gözlerini hatırlarım, sessizliklerin kocaman olmuşluklarında ben yine yapayalnızlıklarımı bağırırım.
Kim koşar sesi sadece kendine yetebilen, sana bile ulaştıramadığım çığlıklarıma, kim buyur eder beni içeri, kim....
Adını öğrenmek yazılmış nasibime.
Anlamı olmayan gidişlerine el sallamak, yine gel demek, kendine iyi bak diye yinelemek belki de.
Bütün vedaların son vuruşlarını bir defa daha tekrarlamak bu da son olsun diye.
Ben biliyorum unuturum.
Unutmak konmuşsa hayat diye üzerimize yazılan yazgıya bende unuturum.
Şimdi kanıyor sandığım yaralarıma en çok acıtanları basarım yeniden yeniden.
Bakmam seni hatırlatacak kaldırımlara,
duymam sana hediye edilecek şarkıları,
hatırlamam kulağıma fısıldadığın girdaplarını.
Hangi yalan olmuşluklar azaltacak sanacaksam yüreğimin titremelerini onları koyarım gözlerimin kara siyahlarına.
Kendime değil intiharlarım.
Sana kapılarını açan yanılgılarıma.
Öldürmezsem şimdi,
önüme serdiklerine bir çizgi çekmezsem beklemeye alışır bu aciz kalbim belki.
beklediğini bilmeden kanarak,
avunarak geleceksin sanarak bekler.
O yüzden şimdi kapıyorum içi bomboş bavulumu.
Bana baktığını, bana söylediğini, bana geldiğini işliyorum hafızama.
Sevmeye hazır beklediğim sen...Çek bu intiharın son ipini diye ben hala bitiremiyorum bitmelere çoktan yol almış son oyunumuzu.
Ama diyorum işte...
BU BİR İNTİHARIN AYAK SESLERİ...