01-12-2008, Saat: 02:40 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
15,217
-
Konuları:
1,642
-
Kayıt Tarihi:
Jan 2007
-
Rep Puanı:
Sanma unutulur kalp ağrısı zamanla
Her şeyi unutarak yaşanır sanma…
Bazen sanıyordum ki sen hep vardın… Bazen sanıyordum ki, sen hep olacaktın..Yüreğimdeki sevgi kimliğini yitirmeyecekti zamanla… Ben hep senin olacaktım. Sen hep bana aynı gözlerle bakacaktın. Sana ilk kez dokunduğum o karanlık akşamdaki gibi, birden bire oluverdi her şey bizim hayatımızda… Bizim bir hayatımız var mıydı onu bile bilmiyorum şimdi…
Oraya sanki bir dua gibi, bir sihir gibi yağıyordu kar. Karanlık sokaklarda yürüyorduk hiçbir yere varmayı ummadan.Sıcak çikolatamızı yudumlarken... Bizi bekleyen hiçbir şey yok sanıyorduk. Oysa ne çok şey varmış.. Ne çok şey yaşanacakmış…
Neydi bir arada tutan şey ikimizi
Birleştiren neydi ellerimizi
Bırak
Bana anlatma imkansız sevgimizi
Sevmek bir çok şeyi göze almaktı…
Birden bire dokunduğun ellerim bir mucizeye tanık olur gibi ısınmıştı birden bire… Sonra bir mucizenin bitişine tanık olduğunda da yine onlardı gözlerimi kurulayan… Ne başlarken, ne biterken canımı acıtmadı bu mucize… Belki biraz ağladım…Ama senin yanında bile ağlamak canımı acıtmaktan öte mutluluk veriyordu bir bakıma.Yanımdaydın çünkü....
“Sana gelişim bir tesadüf mü” demiştim gülerek. “Tesadüf diye bir şey yoktur yaşamda” demiştin sen de… “Ben her şeyi göze alıp geldim…” Giderken de her şeyi göze aldım biliyordum… Sen de… Bir tek sevmeyi göze alamadık… Belki bu yüzden imkansızdık…Belkide göze almıştık ama bazı şeyler bizi engelliyordu.....
Harcanmış zamanlar yeniden yaşanmaz ki
Geç kaldıktan sonra arama boşa; geç kalma diye dua ediyorum bu sefer…
Gelişim de tesadüftü gidişim de biliyorum şimdi… Hayatımda bana mutluluk vermek için vardın… Geçip gitti zaman…
Oysa sen hayatta tesadüf yoktur demiştin…
Oysa ben kalmak için gelmiştim…
Öyle demiştim…
Oysa gerektiği yere geri döndüm...
Seni yanıma alarak.....
01-12-2008, Saat: 02:51 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,344
-
Konuları:
698
-
Kayıt Tarihi:
Mar 2007
-
Rep Puanı:
[b] Madem ki yüreğinin sesini dinleyip gittin,o zaman özgürsün sevgilim..söz! zerre kadar kızmam sana..kaderimden arta kalan yarım yürekle ağlarım sana...isyanlarımı şehrine gönderirim seninde içini yaksın diye..sonra bir kartpostal olurum belirsiz adresinde,arada bir uğrarım sana..postacı da yanlış adrese göndericek değil ya..
Mademki yüreğinin sesini dinleyip terk ettin beni..o zaman git kal olduğun yerde..şişelerce dolusu sevgi şiirleri yollarım bende sana..yeni sevgilin bir korsan olucak değil ya,toplayamaz ya denizdeki şiirleri..o yüzden şiirin her mısrasına canımdan bir parça gönderiyorum.yüztane şişe içinde herşeyimi koyuyorum..malum yüzde yüz seninim ben...
Mademki yüreğinin sesini dinledin,o zaman birazda beni dinle..sen istesende,istemesende ben o yürekte ebedi misafirim..ölüceğin güne kadar ben hep orda olucam..belki diken olup acıtacağım seni,yada bir şarkı dinlediğinde göz yaşın,ama ne olursa olsun bir ben olucağım yüreğinde silip atamadığın..yıllar geçicek sen yüreğinden gelen sesi merak ediceksin..evleniceksin,baba olucaksın..ve hatta bi kızın....ama o ses kim olduğunu hep merak ediceksin..sorgulucaksın kendini..ve ses hep senin içinde bir çığlık olucak,taki bir ölüm gelipte,bir can alana kadar...
Sen yaşadıkça,bende ayakta durdukça, ben senin içindeki ses olucağım...çünki ben senin sessiz çığlığın,umutsuz bir şehrin kız kuleside bekleyen aşığıyım..
Hadi şimdi duy beni,gel bana,ben senden gitmeden önce.... [/b]
01-12-2008, Saat: 03:04 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
15,217
-
Konuları:
1,642
-
Kayıt Tarihi:
Jan 2007
-
Rep Puanı:
Yıllarca özlemini duyduğum bu aşk oyununa bende dahil oldum bir zamanlar. Aşkların sevdaların en güzel yaşandığı...
Sevdaların en güzel yaşandığı günlerde sevmiştim. Bilmiyordum zorlu labirentlere gireceğimi. Çıkışa gitmek için kesik atıp yalnızlığıma, akan sensizliği serdim yollara..
Her dakika bir sayfa yırtıyorum gönlümün senli kısmından,
Her saniye yeni bir kesik atıyorum yüreğime,
Birazcık olsun unutsun acını diye...
Kalem bıktı seni yazmaktan, kağıt sustu..
Mantık ellere söz geçiremedi, yürek yaz dedi.. sadece yaz...
Ankara haziranın ortasında ağladı, yaş düştü omuzlarıma...
Hayat senden önce ve senden sonra olarak ikiye ayrıldı.
Bitti...
Filmlerin sonunda görmüştüm hep bu kelimeyi..
Kadın ve erkek kavuşurdu, ardından 'bitti' olurdu..
Arkasından bakılan bir kadın kalmazdı hiç birinde..
Tüm acılar yaşanır, ağlanır ve sonunda mutlu olunurdu..
Saat 12yi vurduğunda herşey eskisi gibi olurdu fakat, o ayakkabının sahibi hep bulunurdu..
Kötü kalpli kurtlar hep o yataktaydı lakin, avcılar hiç bitmezdi...
Alışık değildim anlayacağın.. Az önce başlayıp biraz önce 'biten' 'şey' sadece filmler sanardım hep..
Hadi bekleme daha fazla, bu giden tren seni çağırıyor..
01-12-2008, Saat: 03:30 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,344
-
Konuları:
698
-
Kayıt Tarihi:
Mar 2007
-
Rep Puanı:
"Hayatın sonsuzluğunda, bulunduğum noktada her şey mükemmel, bütün ve tam.
Ben dahil, her birimiz hayatın zenginliklerini ve doluluğunu bizim için anlam taşıyan yollarla deneyimliyoruz.
Geçmişe artık sevgiyle bakıyorum ve yaşadıklarımdan öğrenmeyi seçiyorum.
Yanlış, doğru, iyi, kötü yok.
Geçmiş yaşandı ve bitti.
Sadece bu an içinde yaşanan var.
Kendimi geçmişten bu ana getirmeyi seviyorum.
Kim ve ne olduğumu paylaşıyorum.
Çünkü hepimizin BİR olduğunu biliyorum.
01-12-2008, Saat: 03:41 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
13,089
-
Konuları:
958
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2007
-
Rep Puanı:
[b]BeNDekİ SeN
[/b]
[b] Kaç türlü anlatılır sevda hali benim ülkemde, kaç türlü söylenişi
vardır?....
"Yangınım" diye başlar kimisi... türküsü yangın yeridir yürek tutuşturur, şiiri bir top ateş.... Yakışır mı sevda haline yanmak?... Benim dilimde yakıştırmış iste ozanım, aşığım...
Yangınım bendeki sana.....
"Vuruldum" derler sonra... Hemde en ince yerlerinden..... Sen hiç vuruldun mu?.... Duydun mu sıcağını gerçek vurulmanın?.... Ilık ılık birşeyler aktığını biryerlerinden.... Dışarıya sızar ama sen taa içinde duyarsın.... Vurulmanın sevdaya yönelmişi bir başka güzelliktir sazın telinde, şiirin dizesinde... Senden sevdalına akan en ince vurgunundan seni coğaltır....
Vurgunum bendeki sana.....
"Tutuldum" diye sevinir kimisi de.... Tutulmak bir yerlerde, tutulu olmak, tutuklu kalmak???? Düşündüğünde bile iç karartan bu kavram neden sevindirir ki tutulanı?.... Sevdadır çünkü... sevdalıdır sevinç veren.... Yüreğin tutulur ayrı düştüğünde, göz göze geldiğinde dilin tutulur belki, ya eli eline değse, nefesi nefesine.... aklın tutulur.... Unutursun dünyanın binbir türlü halini o an , orada olmak, orada kalmak istersin.... tutuklu kalmak.......
Tutkunum bendeki sana....
"Seviyorum" sözcüğü tekrarlanır hiç durmadan nihayet..... Daha halkcası "sevdalıyım" Yeter açıklamaya bu en güzel sözcüğü Türkçemin , koca bir sevinci ve kederi, neşeyi ve hüznü, kavuşmayı ve özlemi , sahiplenmeyi ve vazgecişi kendinden .... Eğer bilirseniz yakın çevrenizde birisinin sevdalandığını, artık her türlü özrü kabuldür onun daha en baştan... Delikanlı deyimiyle babasını affetmeyen adam bile eğilir sevdalının önünde..... Sevdadır, kutsanır....
Sevdalıyım bendeki sana....
Yani güzelim, canım, canparçam, memleketimin her türlü söylemiyle aklıma gelen ve gelmeyen ;
Aşığım bendeki sana.....[/b]
beğenirsiniz umarım
01-12-2008, Saat: 03:46 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
15,217
-
Konuları:
1,642
-
Kayıt Tarihi:
Jan 2007
-
Rep Puanı:
Dün gece ağzımda bir ıslık,
Elimde ıslanmış bir sigara
Evinin önüne geldim...
Pusluydu hava,
başımı yukarı kaldırıp dikkatli bakınca anladım
perdeler kapalıydı...
Ama yine açık unutmuşsun
Gece lambasını...
Bir an öylece durdum...
Sonra,
Kanıma girdi serserilik...
Merdivenleri bir bir çıktım.
Cebimden yedek anahtarı çıkarıp
Açtım kapıyı.
Dalgınlığına gelmiş olmalı
Kilitlemeden yatmışsın...
(eve de ayakkabıyla girdim,
affet beni....)
saat gecenin üçüydü galiba,
yalan olmasın...
uyuyordun,
odana sessiz adımlarla yaklaşırken,
belki o an
görmekte olduğun rüya takıldı aklıma.
Duraksadım....
Gözlerim alışınca karanlığa,
İyice belirginleşti suretin.
Yüzün bana dönüktü, öpmek istedim,
Başaramadım...
Saati yediye kurmuştun,
Onu bir saat geri aldım...
Sonra, önünde sana ilk kez sarıldığım
Aynaya çarptı gözüm.
Üzerine kırmızı rujunla,
"melekler uyumaz" diye ben yazdım!
vakit ilerliyordu,
apar topar bir kahvaltı hazırladım sana
portakal falan sıktım,
seversin sen...
bu iyiliğimi de unutma.
Geçince alkolün etkisi,
Baş ağrısı tuttu yine.
Uykumda gelmişti epey
Gittim evden,
Bıraktım seni rüyalarınla başbaşa...
Bilmiyorum
Bu yangın ne zaman son bulur...
Belki gün gelir,
Yine kollarımda uyursun.
Benimki de iş mi be!
Gecenin bir yarısı hırsız gibi eve gir
Sonra öpemeden çık git!
Neyse, alacağım olsun...
Gördüğün gibi,acemi bir hırsızım ben
Çalamadım işte yanağından.....
Bunları boşver...
Senden isteğim;
Kendine dikkat et
Aç karnına evden çıkma,
havalar soğudu iyice, sıkı giyin.
Geceleri yatarken,
kapıyı kilitlemeyi unutma...
02-13-2009, Saat: 05:35 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
15,217
-
Konuları:
1,642
-
Kayıt Tarihi:
Jan 2007
-
Rep Puanı:
Teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için bana kankam ve teyzom .
Kendimede teşekkürler
|