Hadi git yâr!
Daha fazla sen yüklenemiyor kalbim.
Daha derin düşleri kaldıramıyor bedenim. Kalmadı lügatimde içimi yakmayan bir söz. Bendeki resmini sakladığım sandık; bir çift göz?
Yâr! ekseni değişti artık dünyamın. Ne geceleri uykuya teslim ediyorum düşüncelerimi. Ne de sabahları gündoğumlarıyla yeni bir yelken açabiliyorum kurtuluşuma. Her benle başlayıp senle devam etmek zorunda olan gün, dikenli bir dal oluyor bana.
Hadi gönlüm
Defalarca düş uçurumlardan, kan-revan ol. Ve boşalt içini. Damarlarından ansızın geçen ve ?yar?ı anlamlı kılan ezinci katlet. Bitir bu sonsuz şiiri. Son bulsun ağıt tadındaki sevgi söylemleri. Yâr yüreğimdeki ?is?ini başka bir yere sevk et hadi.
Ah yâr gün gün mısralar döktün içime. Yüreğimi sana dair söylenmiş mısralarımla yıkadın. Ben hep sana uzaktım. Yollarda kaybolsam sen önüme çıkan tuzaktın. Ben, her gece gözyaşlarımla yıkadığım masallarımı saçlarına yolladım. Saçlarından kulaklarına musalla taşı gibi bir soğuklukla inip, beni sana anlatır sandım.
Yanıldım?
Hicran yağmurlarından sıyrılıp ötelerde kendimi aradım, bulamadım?
Hayatımın gençlik satırlarında adı geçen yâr.
Sırtımı her döndüğümde bir can yitirdim bu bahar?
İdama giderken hislerim, güneşim yüzünü görmeyi bekledim hep. Kalemi kırık bir aşkı mühürledim yüreğime. ?unuttum? diye haykırırken bile unutmadığımı ispatlıyordum kendime.
Yoruldum yâr
Bütün kapılarımı kapatmaya hazırlanıyorum gönlümün. Kimliğimi hediye edip bu şehre, her bir adımımda anıları sürükleyip ardımdan ve rotamı da ekleyip nabzıma gidiyorum? Mutlu günlerin gelmesini bekleyen çehremdeki çizgileri siliyorum. Ceplerimi dolduruyorum yedekteki acılarla. Her sabah yüzümü yıkadığım tavana asıyorum hayallerimi. Ansızın içime düştüğün günden beri ayakları burkuldu ömrümün. Ve ben her gün bir daha ölmek için uyanır oldum uykumdan. Paslandı gözlerim. Sen kendin için kal yâr ben senin için giderim. Bu defa sürgünlere giden yüreğime bedenimi de eklerim. Bağdat olurum yıkılırım kurşunlara. Filistin olurum kalırım duvarlar arasında. Ama yine de İstanbul?u saklarım alınyazımda.
Nerde olursam olayım unutma yâr; yarın yeni bir gün ve her yeni günde olduğu gibi senli ölüme hazırlanıyor gönlüm
''KAHRAMAN TAZEOÄžLU''
Daha fazla sen yüklenemiyor kalbim.
Daha derin düşleri kaldıramıyor bedenim. Kalmadı lügatimde içimi yakmayan bir söz. Bendeki resmini sakladığım sandık; bir çift göz?
Yâr! ekseni değişti artık dünyamın. Ne geceleri uykuya teslim ediyorum düşüncelerimi. Ne de sabahları gündoğumlarıyla yeni bir yelken açabiliyorum kurtuluşuma. Her benle başlayıp senle devam etmek zorunda olan gün, dikenli bir dal oluyor bana.
Hadi gönlüm
Defalarca düş uçurumlardan, kan-revan ol. Ve boşalt içini. Damarlarından ansızın geçen ve ?yar?ı anlamlı kılan ezinci katlet. Bitir bu sonsuz şiiri. Son bulsun ağıt tadındaki sevgi söylemleri. Yâr yüreğimdeki ?is?ini başka bir yere sevk et hadi.
Ah yâr gün gün mısralar döktün içime. Yüreğimi sana dair söylenmiş mısralarımla yıkadın. Ben hep sana uzaktım. Yollarda kaybolsam sen önüme çıkan tuzaktın. Ben, her gece gözyaşlarımla yıkadığım masallarımı saçlarına yolladım. Saçlarından kulaklarına musalla taşı gibi bir soğuklukla inip, beni sana anlatır sandım.
Yanıldım?
Hicran yağmurlarından sıyrılıp ötelerde kendimi aradım, bulamadım?
Hayatımın gençlik satırlarında adı geçen yâr.
Sırtımı her döndüğümde bir can yitirdim bu bahar?
İdama giderken hislerim, güneşim yüzünü görmeyi bekledim hep. Kalemi kırık bir aşkı mühürledim yüreğime. ?unuttum? diye haykırırken bile unutmadığımı ispatlıyordum kendime.
Yoruldum yâr
Bütün kapılarımı kapatmaya hazırlanıyorum gönlümün. Kimliğimi hediye edip bu şehre, her bir adımımda anıları sürükleyip ardımdan ve rotamı da ekleyip nabzıma gidiyorum? Mutlu günlerin gelmesini bekleyen çehremdeki çizgileri siliyorum. Ceplerimi dolduruyorum yedekteki acılarla. Her sabah yüzümü yıkadığım tavana asıyorum hayallerimi. Ansızın içime düştüğün günden beri ayakları burkuldu ömrümün. Ve ben her gün bir daha ölmek için uyanır oldum uykumdan. Paslandı gözlerim. Sen kendin için kal yâr ben senin için giderim. Bu defa sürgünlere giden yüreğime bedenimi de eklerim. Bağdat olurum yıkılırım kurşunlara. Filistin olurum kalırım duvarlar arasında. Ama yine de İstanbul?u saklarım alınyazımda.
Nerde olursam olayım unutma yâr; yarın yeni bir gün ve her yeni günde olduğu gibi senli ölüme hazırlanıyor gönlüm
''KAHRAMAN TAZEOÄžLU''