Uzun ve yorucu bir günden sonra evine dönüyordu Hasan. Cebindeki son parayı , öğle arası dönere harcadığı için , yürümek zorundaydı.Zaten döneri alırken geçirmişti aklından.’’ Lan ne olacak , yürüyüveririm bir güncük..Abi bi yarım tavuk daha ! ‘’ Yolda , parasını harcadığına pişman olup , ‘’ Ah benim aptal kafam , ayı herif , niye yersin ki bi yarım daha ?! ‘’ Böyle böyle yolu yarılamıştı.Önüne gelen bir caminin sebilinden su içmeye yeltendi.Zaten soğuk olan havada bu kadar soğuk su içilmezdi.Susuzluğunu dindirecek kadar , bir-iki yudum aldı..Camiden çıktı ve yoluna devam edecekti..Bir an iç cebinde kulaklığının olduğu aklına geldi..Çıkardı ve soketini taktı telefona..Müzik çalardan müzik açmaya yeltenirken , telefonun şarjsızlıktan kapandığını fark etti..Bir kaç kez açmaya çalışmasına rağmen , fayda etmedi..Giderken , yanında onunla birlikte giden rayları fark etti..Kendince eğlenmek için , rayların üzerinden gitmeyi tercih etti..Şöyle bir oyunu vardı kafasında , taşlara değerse yanıyordu ve değmemesi lazımdı..Devamlı demirlerin üzerinden gitmeliydi..Bir sürü devam ettirdi..Öylesine kaptırmıştı ki kendisini , tren çarpsa ruhu duymazdı..Biraz ilerledikten sonra , rayların üstüne taş yerleştiren üç çocuk gördü..Çocukların ikisi esmer , birisi beyaz tenliydi..Hepsi ortalama 5 yada 6 yaşlarındalardı..Ne yaptıklarını çok merak ediyordu ? Amaçları neydi , taşları raya yerleştirmekle ? Yanlarına sokuldu ve muhabbet kurmaya çalıştı..:
- ‘’ Napıyorsunuz lan ? ‘’
İçlerinden beyaz tenli olanı cevap verdi :
- ‘’ Tiyen yoluna taş koyuyoz. ‘’
Onu görüyordu , fakat bunu yapmakla ne hedeflediklerini anlamımıştı :
- ‘’ Ne oluyo onları raya koyup ? ‘’
- ‘’ Ne oluyoru var mı abi ? Tren geçince , bunlara çarpcak..Sonra devrilcek.. ‘’
Hasan bu yorumu çok saçma bulmuştu..O ömründe bir kez dahi bile , raylara taş koymamıştı ki..Öylece düşünürken , esmer azıcık daha uzun olanı karşı çıktı :
- ‘’ Abi , sen bakma bu salaklara ! İki-üç tanecik taşla , koskoca tren devrilir mi ? ‘’
Hasan , o cümleyi duyduktan sonra ; sanki kafasında bir şeyler parladı..Eskiden hayal nedir , istek nedir bilmezdi..Onun için iki , iki daha dörttü hep..Çantasını çıkardı , az ilerdeki taşlardan birinin üstüne salladı ve eline biraz büyükçe iki-üç taş daha aldı..Ve çok geçmeden cevap verdi deminki esmer çocuğa :
- ‘’ Belki dört-beş tane taş koyarsak , devirebiliriz treni !!! ‘’
Umut Görkem DEMİR
- ‘’ Napıyorsunuz lan ? ‘’
İçlerinden beyaz tenli olanı cevap verdi :
- ‘’ Tiyen yoluna taş koyuyoz. ‘’
Onu görüyordu , fakat bunu yapmakla ne hedeflediklerini anlamımıştı :
- ‘’ Ne oluyo onları raya koyup ? ‘’
- ‘’ Ne oluyoru var mı abi ? Tren geçince , bunlara çarpcak..Sonra devrilcek.. ‘’
Hasan bu yorumu çok saçma bulmuştu..O ömründe bir kez dahi bile , raylara taş koymamıştı ki..Öylece düşünürken , esmer azıcık daha uzun olanı karşı çıktı :
- ‘’ Abi , sen bakma bu salaklara ! İki-üç tanecik taşla , koskoca tren devrilir mi ? ‘’
Hasan , o cümleyi duyduktan sonra ; sanki kafasında bir şeyler parladı..Eskiden hayal nedir , istek nedir bilmezdi..Onun için iki , iki daha dörttü hep..Çantasını çıkardı , az ilerdeki taşlardan birinin üstüne salladı ve eline biraz büyükçe iki-üç taş daha aldı..Ve çok geçmeden cevap verdi deminki esmer çocuğa :
- ‘’ Belki dört-beş tane taş koyarsak , devirebiliriz treni !!! ‘’
Umut Görkem DEMİR