INSAN KALBINE MEKTUP YAZAMIYOR
Yazma diyorlar bana
yazarken canın acıyor
ağlıyorsun..
ve gelemiyorsun kendine uzun bir süre..
yazma diyorbeni tanıyanlar..
yazarsan kurtulamazsın bu aşktan...!
Yapamıyorum
yazmamayı beceremiyorum...
oysa sussam bir süre..
dinlense kelimeler..
Ben sussam sen yazarsın belki..
İkimizin yerine konuşmaktan yoruldum artık...
Ben yazmazsam belki yeni anlamlar yüklenir alfabeye..
Bir harfini aldım oysa onun ben..
28 harf kaldı geriye..
Artık seni tanıyanlar
bilemeyecekler hiç..
Adının başında hangi harfin olduğunu..
Kolay değil böyle sevilmek eminim..
Hiç seni sevdiğim kadar sevilmemiş olsamda..eminim işte..
Benim nefes almamı engelleyen bu aşk
seni de yaşatmazbilirim..
Bulmacaların içindeyim
ama ne olur çözme beni..
gidersen birgün dayanamaz kalbim..
bırak sırlarla kalayım..sen hep başucumda kal..
Bana hiç "gelmemiş"olsaydın..
korkmazdım elbet "bir gün gidecek"olman düşüncesinden..
Ama geldin bana
Ne de iyi ettin...!
Susamıyorum..Ne zaman susmak gelse içimde..
Gözyaşlarımla yıkıyorum yüzümü..
Çok ağlıyorum...
Diyor ki bir şarkı;
-ben denizden bir damlayımo yüzden tuzludur gözyaşlarım..
Denizden doğduğum doğru..
ama artık eminim
Doğduğum yerde ölmeyeceğim...!
Ağlatmak istemezdim kimseyi..
ve sen hiç ağladın mıbilmiyorum..
Hayatının neresindeyim
ve yokluğumun büyüklügü ne kadar yer tutarsa
bedelini ödemeye razıyım..
Bırak gideyim..
"Tutmuyorum zaten"diyebilirsin..
doğru..
ellerinle bağlamadın ellerimi..
Dillerinle söylemedin "gitmeleri"..
Kalbimden kalbine bağlanan o kalın ilmiği sen atmadın..
Habersiz değildin ama...Sadece uyarmadın..
Bazen oturup sana mektup yazmak geliyor içimden..
Sayfalarca..renk renk..
Saçlarımı boyadığım gibi boyamak istiyorum kelimeleri..
Oturuyorum..yazamıyorum..
Boya kalemleri elimde kalıyor..
Gidip masum çocuk yüzlerini boyuyorum..
Gülüyorlar..
Birilerini mutlu etmeyi becerebiliyorum..
Az da olsa..
Kötü olabilseydim..senin içinsana karşı..
Nefret edebilseydin benden..
Denemedim mi sanıyorsunseni sevmemeyi..
benden nefret etmeyi sana öğretmeyi..
olmadı..
ne zaman bir adım atsam senden geriye..
yüzlerce kere koştum ileriye..
Ardıma döndüğümde sen hep aynı yerdeydin..
Uzaklığımız bundandır..
Neden boğaz köprüsü var burada biliyor musun...
ben mi uydurdum yoksa bu bir hikaye miydihatırlamıyorum..
Ama bir şehir aşık olunca diğer şehre..kuruvermişler araya köprüyü işte..
Şehirlerin dilleri yokanlatamazlar sevdalarını..
Benim dilim var..
Ama şehir kadar saklayamam sevdamı..
Salıverirsem birgün içimden bu aşkı..
yıkılacak bu köprü..
Hiç bir seven kavuşmasın diye....!
Olmuyor..olmuyor..
Bir mektup yazsam diyorum sana..
İnsan kalbine mektup yazamıyor...!
Yazma diyorlar bana
yazarken canın acıyor
ağlıyorsun..
ve gelemiyorsun kendine uzun bir süre..
yazma diyorbeni tanıyanlar..
yazarsan kurtulamazsın bu aşktan...!
Yapamıyorum
yazmamayı beceremiyorum...
oysa sussam bir süre..
dinlense kelimeler..
Ben sussam sen yazarsın belki..
İkimizin yerine konuşmaktan yoruldum artık...
Ben yazmazsam belki yeni anlamlar yüklenir alfabeye..
Bir harfini aldım oysa onun ben..
28 harf kaldı geriye..
Artık seni tanıyanlar
bilemeyecekler hiç..
Adının başında hangi harfin olduğunu..
Kolay değil böyle sevilmek eminim..
Hiç seni sevdiğim kadar sevilmemiş olsamda..eminim işte..
Benim nefes almamı engelleyen bu aşk
seni de yaşatmazbilirim..
Bulmacaların içindeyim
ama ne olur çözme beni..
gidersen birgün dayanamaz kalbim..
bırak sırlarla kalayım..sen hep başucumda kal..
Bana hiç "gelmemiş"olsaydın..
korkmazdım elbet "bir gün gidecek"olman düşüncesinden..
Ama geldin bana
Ne de iyi ettin...!
Susamıyorum..Ne zaman susmak gelse içimde..
Gözyaşlarımla yıkıyorum yüzümü..
Çok ağlıyorum...
Diyor ki bir şarkı;
-ben denizden bir damlayımo yüzden tuzludur gözyaşlarım..
Denizden doğduğum doğru..
ama artık eminim
Doğduğum yerde ölmeyeceğim...!
Ağlatmak istemezdim kimseyi..
ve sen hiç ağladın mıbilmiyorum..
Hayatının neresindeyim
ve yokluğumun büyüklügü ne kadar yer tutarsa
bedelini ödemeye razıyım..
Bırak gideyim..
"Tutmuyorum zaten"diyebilirsin..
doğru..
ellerinle bağlamadın ellerimi..
Dillerinle söylemedin "gitmeleri"..
Kalbimden kalbine bağlanan o kalın ilmiği sen atmadın..
Habersiz değildin ama...Sadece uyarmadın..
Bazen oturup sana mektup yazmak geliyor içimden..
Sayfalarca..renk renk..
Saçlarımı boyadığım gibi boyamak istiyorum kelimeleri..
Oturuyorum..yazamıyorum..
Boya kalemleri elimde kalıyor..
Gidip masum çocuk yüzlerini boyuyorum..
Gülüyorlar..
Birilerini mutlu etmeyi becerebiliyorum..
Az da olsa..
Kötü olabilseydim..senin içinsana karşı..
Nefret edebilseydin benden..
Denemedim mi sanıyorsunseni sevmemeyi..
benden nefret etmeyi sana öğretmeyi..
olmadı..
ne zaman bir adım atsam senden geriye..
yüzlerce kere koştum ileriye..
Ardıma döndüğümde sen hep aynı yerdeydin..
Uzaklığımız bundandır..
Neden boğaz köprüsü var burada biliyor musun...
ben mi uydurdum yoksa bu bir hikaye miydihatırlamıyorum..
Ama bir şehir aşık olunca diğer şehre..kuruvermişler araya köprüyü işte..
Şehirlerin dilleri yokanlatamazlar sevdalarını..
Benim dilim var..
Ama şehir kadar saklayamam sevdamı..
Salıverirsem birgün içimden bu aşkı..
yıkılacak bu köprü..
Hiç bir seven kavuşmasın diye....!
Olmuyor..olmuyor..
Bir mektup yazsam diyorum sana..
İnsan kalbine mektup yazamıyor...!