[COLOR="Navy"][SIZE="3"]+
----
-
Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin, ister baskasının, ister iyi olsun, ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün Kral'la arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kral'ın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, Kral'a veriyor, Kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve Kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve Kral'ın baş parmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırdı:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızğınlığı geçmediği için arkadaşını zındana attırdı.
Bir yıl kadar sonra, Kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede bir kaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutusturmaya geliyorlardi ki, Kral'ın baş parmağının olmadığını fark ettiler.
Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde baslarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı.
Bu korkuyla, Kral'ı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan Kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zındana koştu ve zındandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zındanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık verdi arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne dıyorsun Allah aşkına?" diye hayretle bağırdı Kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zından da tutmanın neresinde hayır olabilir?"
"Düşünsene, ben zından da olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi?
Ve sonrasını düşünsene!!![/SIZE][/COLOR]
----
-
Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin, ister baskasının, ister iyi olsun, ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün Kral'la arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kral'ın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, Kral'a veriyor, Kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve Kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve Kral'ın baş parmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırdı:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızğınlığı geçmediği için arkadaşını zındana attırdı.
Bir yıl kadar sonra, Kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede bir kaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutusturmaya geliyorlardi ki, Kral'ın baş parmağının olmadığını fark ettiler.
Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde baslarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı.
Bu korkuyla, Kral'ı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan Kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zındana koştu ve zındandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zındanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık verdi arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne dıyorsun Allah aşkına?" diye hayretle bağırdı Kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zından da tutmanın neresinde hayır olabilir?"
"Düşünsene, ben zından da olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi?
Ve sonrasını düşünsene!!![/SIZE][/COLOR]