Ömrüm boyunca yitik bir umudun peşinden koştum.
Ruhumda bölünmeler yaşadım.
Bu bölünmeler canımı yaktı...
Direndim...
Aldığım her darbede ruhumdaki yaralar açıldı.
Daha bir yittim bu karmaşada.
Bazen kendimi tanıyamaz oldum.
Bu bendeki ben eski ruhum bölünmezken ki ben mi yoksa henüz oluşumunu tamamlayamamış olan bir yanı hep eksik kalacak olan ben mi?
İlk bölünmem..
Aldığım ilk darbe ile oldu.
İçimden intikam hırsıyla dolu acımasız ruhunu bilinçsizce hırpalayan karşısındakine acı çektirmekten hem korkan hem de bir o kadar isteyen bir ben çıktı o günlerde ortaya.
Saldırılarının hedefi olmayan önüne çıkanı yakıp geçen bir ben..
Sonra herşeyden korkan bir çocuk gibi duygusal olan heryerde aşkı kaybettiği sevgiyi arayan bir yanı hep eksik kalacak olan benle çatışmaya girdi yeni benliğim.
Bazı zamanlarda yeni benliğimi bastırıyor bazı zamanlarda da ortaya çıkarmakta bir mahsur görmüyordum.
Her darbede daha bir yitiyordum her darbede daha bir kanıyordu ruhum...
Seneler bu içimdeki benlik savaşıyla geldi....geçti....
Ve bir gün...
Hiç aklımın ucuna bile gelmezken...
Sen çıktın karşıma...
Daha içimdeki savaşım bitmeden ruhumdaki yaraları iyileştiremeden sen girdin bütün benliğinle hayatıma..
Seni sevmekten korktum önceleri..
Sana acı çektirmekten korktum..
Senin de bana acı çektirmenden korktuğum gibi...
Önceleri artık ben olmayan ben baskın çıkmaya çalıştı...
“İşte sana bir fırsat” dedi “Ezilmişliğini tüm hırsını alabileceğin biri”...
Çocuk olan yanım çığlık çığlığa bağırdı “Hayııırrrrr”
“Yap şunu” dedi şizofren ruhum. “Yap ki tüm üzüntülerin yitikliğin çektiğin acılar artık son bulsun artık ezilen taraf sen olma ez onu”
“Yapamam” dedim...”Yapamam”
Sende kendimi görmüştüm..
Sende sevdamı görmüştüm..
Seni ben sevmiştim..
Yapamazdım...
Yapmadım...
Ruhumda bölünmeler yaşadım.
Bu bölünmeler canımı yaktı...
Direndim...
Aldığım her darbede ruhumdaki yaralar açıldı.
Daha bir yittim bu karmaşada.
Bazen kendimi tanıyamaz oldum.
Bu bendeki ben eski ruhum bölünmezken ki ben mi yoksa henüz oluşumunu tamamlayamamış olan bir yanı hep eksik kalacak olan ben mi?
İlk bölünmem..
Aldığım ilk darbe ile oldu.
İçimden intikam hırsıyla dolu acımasız ruhunu bilinçsizce hırpalayan karşısındakine acı çektirmekten hem korkan hem de bir o kadar isteyen bir ben çıktı o günlerde ortaya.
Saldırılarının hedefi olmayan önüne çıkanı yakıp geçen bir ben..
Sonra herşeyden korkan bir çocuk gibi duygusal olan heryerde aşkı kaybettiği sevgiyi arayan bir yanı hep eksik kalacak olan benle çatışmaya girdi yeni benliğim.
Bazı zamanlarda yeni benliğimi bastırıyor bazı zamanlarda da ortaya çıkarmakta bir mahsur görmüyordum.
Her darbede daha bir yitiyordum her darbede daha bir kanıyordu ruhum...
Seneler bu içimdeki benlik savaşıyla geldi....geçti....
Ve bir gün...
Hiç aklımın ucuna bile gelmezken...
Sen çıktın karşıma...
Daha içimdeki savaşım bitmeden ruhumdaki yaraları iyileştiremeden sen girdin bütün benliğinle hayatıma..
Seni sevmekten korktum önceleri..
Sana acı çektirmekten korktum..
Senin de bana acı çektirmenden korktuğum gibi...
Önceleri artık ben olmayan ben baskın çıkmaya çalıştı...
“İşte sana bir fırsat” dedi “Ezilmişliğini tüm hırsını alabileceğin biri”...
Çocuk olan yanım çığlık çığlığa bağırdı “Hayııırrrrr”
“Yap şunu” dedi şizofren ruhum. “Yap ki tüm üzüntülerin yitikliğin çektiğin acılar artık son bulsun artık ezilen taraf sen olma ez onu”
“Yapamam” dedim...”Yapamam”
Sende kendimi görmüştüm..
Sende sevdamı görmüştüm..
Seni ben sevmiştim..
Yapamazdım...
Yapmadım...