Adamın biri sabah saat 10′a doğru bir elinde, içinde inek pisliği olan bir tenekeyle kafeye gelmiş,
“Bana bir çay..” diye seslenmiş,
“Şimdi geliyor efendim..” demiş garson ve çayı getirmiş..
Çayı bir yudumda içmiş adam, ve almış eline pislik dolu tenekeyi başlamış kafenin her tarafına serpmeye ve çekmiş gitmiş.
Ertesi sabah yaklaşık yine ayni saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine “Bana bir çay..!” demesiyle,
“Hop..! Bir dakika bakalım..” demiş onu görür görmez tanıyan garson, “Dünden beri senin pisliğini temizlemeye çalışıyoruz. Neden öyle yaptın ki?..”
“Merak edilecek bir şey yok..” demiş adam, “Üst düzey yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem ayni.. Gel, çayını iç, etrafa bok at, millet senin yaptığını temizlemeye çalışırken bütün gün ortadan kaybol..!”
“Bana bir çay..” diye seslenmiş,
“Şimdi geliyor efendim..” demiş garson ve çayı getirmiş..
Çayı bir yudumda içmiş adam, ve almış eline pislik dolu tenekeyi başlamış kafenin her tarafına serpmeye ve çekmiş gitmiş.
Ertesi sabah yaklaşık yine ayni saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine “Bana bir çay..!” demesiyle,
“Hop..! Bir dakika bakalım..” demiş onu görür görmez tanıyan garson, “Dünden beri senin pisliğini temizlemeye çalışıyoruz. Neden öyle yaptın ki?..”
“Merak edilecek bir şey yok..” demiş adam, “Üst düzey yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem ayni.. Gel, çayını iç, etrafa bok at, millet senin yaptığını temizlemeye çalışırken bütün gün ortadan kaybol..!”