[INDENT]
[/INDENT][INDENT]
[/INDENT][INDENT]
Tüm kadınlarımı benden alan yakışıklı adam "İstanbul"...
Sana bir kadın verdim
Seneler önce.
Kadınım diyebildiğim ilk kadınımdı.
Gözleri çekikti, saçları kısa
Dişleri hayallerimiz gibi çarpık
Sana bir kadın verdim
Seneler önce.
Kadınım diyebildiğim ilk kadınımdı.
Gözleri çekikti, saçları kısa
Dişleri hayallerimiz gibi çarpık
Yolculuklarda verdim kadınlarımın kızlığınıÇocuklarımın çığlıklarını
Üç kadınımda sana hayrandı.Biri vardı
Pembe panjur hayali kurmayan Tek pembe saçlı kadındı.
İlk zamanlar mektuplarım vardı.
Senin gülümsemen yettiBenim ağlayışlarım yitti.
Üç kadınımda sana hayrandı.Biri vardı
Pembe panjur hayali kurmayan Tek pembe saçlı kadındı.
İlk zamanlar mektuplarım vardı.
Senin gülümsemen yettiBenim ağlayışlarım yitti.
O son olandı.
Gözleri çekikti
Saçları elektroşoklara sarılıydı.
İzliydi hayatı,suratı,kadınlığı.
Israrla dokunmak istemedim.
Benim dudaklarım
Hep seni anlattı onlara.
Dokunduğum her dudağa karşı
Bir kız öldürdüm kulelerinin içinde
Son kadınım,seni sevmez sandım.
Sen yakışıklı ve gözlüksüzdün.
Ben bunu hiç göremedim bugüne kadar.
Gözlüksüz hiç ağladım.
Göremedim,önemli olan yaşları görmek değilmiş.
Kırılan gözlüğümden anladım.
Ben hiç aldatılmadım.
Ben kadınlarımın Eylül'üydüm Ekimiydim Kasımıydım.
Soğuk mevsimlerde bırakıldı elim
Düştüm salıncaklardan
Üç kız sıra bekliyordu.
Kısa saçlı
Ondan daha kısa boylu pembe saçlı ve en uzunları, elleri büyük (ki o eller,saçlarımı kapatabilirdi.)
Şu anda yolculuğa hazırlanan kız vardı.
Hepsi salıncaktan inmem için gülümsediler.
Bindiklerinde salladım onları
Sonra hızlandıkça yetişemedim.
Gökyüzüne karışıp,gittiler.
Salıncak boştu fakat artık çocukluğumu düşürmüştüm kumlaraBilirsiniz o kumlara düşen hiçbir şey bulunmaz.
İstanbul, toprağına üç kadın düşürdüm.
Biri havaya
Biri suya
Biri toprağa
İsimleri aynı üç kadın.
Gözleri çekikti
Saçları elektroşoklara sarılıydı.
İzliydi hayatı,suratı,kadınlığı.
Israrla dokunmak istemedim.
Benim dudaklarım
Hep seni anlattı onlara.
Dokunduğum her dudağa karşı
Bir kız öldürdüm kulelerinin içinde
Son kadınım,seni sevmez sandım.
Sen yakışıklı ve gözlüksüzdün.
Ben bunu hiç göremedim bugüne kadar.
Gözlüksüz hiç ağladım.
Göremedim,önemli olan yaşları görmek değilmiş.
Kırılan gözlüğümden anladım.
Ben hiç aldatılmadım.
Ben kadınlarımın Eylül'üydüm Ekimiydim Kasımıydım.
Soğuk mevsimlerde bırakıldı elim
Düştüm salıncaklardan
Üç kız sıra bekliyordu.
Kısa saçlı
Ondan daha kısa boylu pembe saçlı ve en uzunları, elleri büyük (ki o eller,saçlarımı kapatabilirdi.)
Şu anda yolculuğa hazırlanan kız vardı.
Hepsi salıncaktan inmem için gülümsediler.
Bindiklerinde salladım onları
Sonra hızlandıkça yetişemedim.
Gökyüzüne karışıp,gittiler.
Salıncak boştu fakat artık çocukluğumu düşürmüştüm kumlaraBilirsiniz o kumlara düşen hiçbir şey bulunmaz.
İstanbul, toprağına üç kadın düşürdüm.
Biri havaya
Biri suya
Biri toprağa
İsimleri aynı üç kadın.
Sevdiğim tüm kadınlar
Şu anda İstanbul sokaklarının koynundalar
Hepsi kadınımdılar.Ağlattılar...
[/INDENT]
Şu anda İstanbul sokaklarının koynundalar
Hepsi kadınımdılar.Ağlattılar...