Şifre rezaleti, eşref-i mahluk, çılgın proce, iyilik yap Bin Ladin'i denize at filan derken, ıskaladık, koyamadık... Bugün koyayım.
*
Karşılarına biz de koyarız.
Beş bin genç koyarız.
On bin koyarız falan.
*
Geçiniz azizim...
Bi kişi koy yeter.
*
Obama ile McCain
Merkel ile Steinmeier
Sarkozy ile Royal
Zapatero ile Rajoy
Papandreu ile Karamanlis
Yorgo ile Kosta yani.
*
Seçim yaklaşırken çıktılar “er meydanı” televizyona, canlı yayında yüzleştiler, kora kor... “Ulusal egemenlik” seyretti, kıyasladı, hangisi altı okka, tarttı, kararını ona göre verdi.
*
Taaa Nijerya abi...
Ribadu ile Shekarau
İkisi de siyah ama...
Ak'la kara belli oldu!
*
Demokrasi'de vaziyet böyleyken, ileri demokrasi'de niye geri?
*
Hatırlayın...
Bizde de böyleydi.
*
Turgut Özal, Necdet Calp, Turgut Sunalp, hani şu meşhur köprüyü satarım sattırmam efsanesi, çıkmadılar mı TRT'de birbirlerinin karşısına? Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş, en vurdulu kırdılı dönemde, oturmadılar mı delikanlı gibi aynı masaya yan yana? Masa yuvarlak, laflar oy sandığı gibi köşeliydi, adı üstünde açık oturumdu,
açık açıktı.
*
Dallas'ı bekler gibi bekliyorduk, ki, Öyle Bir Geçer Zaman Ki'den fazla izleniyordu.
*
Bilahare, demokrasiye hizmet eden bu gelenek, özel kanallara taşındı. Amansız rakip olan Tansu Çiller'le Mesut Yılmaz çıktı, çatır çatır... Naz yapmadılar. “O varsa, ben de varım” diyorlardı. Üstelik, o kadar “adalet”liydi ki, “aman hükümeti kızdırmayalım” diye tırsılmıyor, Osman Pamukoğlu'na Numan Kurtulmuş'a Yalçın Topçu'ya Namık Kemal Zeybek'e Masum Türker'e uygulandığı gibi ambargo uygulanmıyor, seçmene saygı duyuluyor, yüzde bir'den az alan Doğu Perinçek bile dahil ediliyordu lider tartışmalarına.
*
2002... Deniz Baykal ile Tayyip Erdoğan “birebir” katılmadı mı, değerli ağabeyim Uğur Dündar'ın seçim arenasına canlı yayında?
*
E n'ooldi sana...
N'ooldi boyle?
*
Bu teknoloji çağında, ahaliyi otobüslerle meydana taşıyıp miting müsameresi yapmak, herkesin başucunda dijital çalar saat varken, sahurda davul çalmaya benziyor... Geçiniz.
*
Hani millete gitmek istiyordunuz da, öbürleri kaçıyordu... Hadi buyrun.
Oturma odalarımızda bekliyoruz.
Karşılarına biz de koyarız.
Beş bin genç koyarız.
On bin koyarız falan.
*
Geçiniz azizim...
Bi kişi koy yeter.
*
Obama ile McCain
Merkel ile Steinmeier
Sarkozy ile Royal
Zapatero ile Rajoy
Papandreu ile Karamanlis
Yorgo ile Kosta yani.
*
Seçim yaklaşırken çıktılar “er meydanı” televizyona, canlı yayında yüzleştiler, kora kor... “Ulusal egemenlik” seyretti, kıyasladı, hangisi altı okka, tarttı, kararını ona göre verdi.
*
Taaa Nijerya abi...
Ribadu ile Shekarau
İkisi de siyah ama...
Ak'la kara belli oldu!
*
Demokrasi'de vaziyet böyleyken, ileri demokrasi'de niye geri?
*
Hatırlayın...
Bizde de böyleydi.
*
Turgut Özal, Necdet Calp, Turgut Sunalp, hani şu meşhur köprüyü satarım sattırmam efsanesi, çıkmadılar mı TRT'de birbirlerinin karşısına? Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş, en vurdulu kırdılı dönemde, oturmadılar mı delikanlı gibi aynı masaya yan yana? Masa yuvarlak, laflar oy sandığı gibi köşeliydi, adı üstünde açık oturumdu,
açık açıktı.
*
Dallas'ı bekler gibi bekliyorduk, ki, Öyle Bir Geçer Zaman Ki'den fazla izleniyordu.
*
Bilahare, demokrasiye hizmet eden bu gelenek, özel kanallara taşındı. Amansız rakip olan Tansu Çiller'le Mesut Yılmaz çıktı, çatır çatır... Naz yapmadılar. “O varsa, ben de varım” diyorlardı. Üstelik, o kadar “adalet”liydi ki, “aman hükümeti kızdırmayalım” diye tırsılmıyor, Osman Pamukoğlu'na Numan Kurtulmuş'a Yalçın Topçu'ya Namık Kemal Zeybek'e Masum Türker'e uygulandığı gibi ambargo uygulanmıyor, seçmene saygı duyuluyor, yüzde bir'den az alan Doğu Perinçek bile dahil ediliyordu lider tartışmalarına.
*
2002... Deniz Baykal ile Tayyip Erdoğan “birebir” katılmadı mı, değerli ağabeyim Uğur Dündar'ın seçim arenasına canlı yayında?
*
E n'ooldi sana...
N'ooldi boyle?
*
Bu teknoloji çağında, ahaliyi otobüslerle meydana taşıyıp miting müsameresi yapmak, herkesin başucunda dijital çalar saat varken, sahurda davul çalmaya benziyor... Geçiniz.
*
Hani millete gitmek istiyordunuz da, öbürleri kaçıyordu... Hadi buyrun.
Oturma odalarımızda bekliyoruz.