“Şimdi oraya yazmışlar, diyor ki ‘her nefis ölümü tadacaktır’ diyor... Yani bu ne demek?.. Şöyle bir bak... Yani ölüyorsun...”
Kalabalık bir ağızdan:
“Yaşaaaaa...”
...
“Varooolll...”
...
“Varooolll...”
*
(İmam Başbakan olunca, böyle bir seçim konuşması doğaldır... Bkz; Düzce konuşması... Meydana toplanmış insanlara “ölüyorsun” diyor, onlar da sevinip alkışlıyorlar...)
*
“Şimdi ölünce ne yapıyorlar?..”
Kalabalık:
“Mezaraaaa...”
“Evet, şimdi sen ölüyorsun, seni getirip mezara koyuyorlar...”
“Yaşaaaaa...”
“Nurooolll...”
*
“Ölmeyecek miyiz?..”
Kalabalık bir ağızdan:
“Öleceğizzzzz...”
“Bakınız diyor ki ‘ey kabrimin başında durup ibretle bakan... Dünkü ziyaretçi bugün buraya defnoldu’ diyor...”
Kalabalık:
“Bravooooo...”
“Yaşaaaaa....”
*
“Üzerine yeşil örtü örtüyorlar... Orada, yeşil örtüde gayet güzel yazıyor... Ne diyor?..”
“Durmak yok, yola devam...”
“Hayırrr... Diyor ki öleceksin...”
“Nurooolll...”
“Bizi nereye koyacaklar?..”
Kalabalık:
“Toprağaaaa...”
“İki metreküp bir mezara koymayacaklar mı?... Hoca efendi gelecek, ‘er kişi niyetine’ diyecek... Demeyecek mi?...”
“Diyeceeeekkkk...”
“Gör bunu gör... Gömecekler seni bunu bil...”
“Bravoooo...”
“Topraaakkk dökecekler üzerine...”
“Yaşaaaaa...”
*
Ben hiç böyle seçim konuşması görmemiştim...
Gel de oy verme...
Sonra da git yat...
Mezara...