Etrafındaki her şeyin farkına varırsın. Üzerinde yemek yediğin masayı, yaşanmışlığın bütün izlerini taşıyan sandalyeleri ne zaman aldığını hatırlarsın birden. Tavanın köşesindeki örümcek ağını fark edersin. Bir sineğin ağa takılıp kalmasına takılır gözlerin, buzdolabındaki son yemeğin ne kadarda büyük bir nimet olduğunu bilirsin. Tüpün birden bile biteceğini öğrenirsin. Hayat yeniden başlamaktır.
Yalnızlık yorar insanı…
Gece yıldızlar seni çağırır gök yüzüne. Ayın üzerindeki karartıları görürsün. En hafif seste irkilir, odaya vuran gölgelerden oyuncaklar yaparsın. Açmamaya karar verdiğin telefon ısrarla çalar.
Yorar insanı yalnızlık…
Her zamanki alışkanlıklar meğer ne kadarda sıkıcıymış. Farkına varırsın. Karşı dairede oturan komşuların varmış. Selam verirsin.kütüphanede okunacak nede çok kitap varmış. Yeniden okumaya başlarsın.balkona konan kuşları görür, ekmek atarsın. Giysiler ütüsüzde giyilirmiş. Giyer sokağa çıkarsın. Parkın otları kurumuş, görür üzülürsün.
İnsanı yorar yalnızlık…
Zamanın farkına varırsın. Akşam olmaz bir türlü. Daha dünkü çocuk olduğun düşer aklına. Her gün yeni baştan kurduğun hayallerin…
İnsanı yorar yalnızlık…
Kendinin farkına varırsın. Ne kadar çok şeye sinirlendiğini düşünürsün. Artık heyecanlanmadığını , aksine korkularının çoğaldığını öğrenirsin.
Yorar insanı yalnızlık…
Yaşadığının farkına varırsın.
Çocukluğunun kehribar renkli akşamlarını emsalsiz kara akşamlarını…
Sonra her şeyin bir sırrı olduğunu hissedersin yavaşça,
ve sıcacık yalnızlığında kendi sırrının peşine düşersin….
Yalnızlık yorar insanı…
Kahraman Tazeoğlu