Sizin tükettiğinizi sandığınız zaman, erittiğiniz günler, bitirdiğiniz takvimler asıl Sizi tüketiyor.
Görün gerçeği.
Zaman aleyhinize akıyor. Zaman Sizi eskitiyor. Zaman Sizi “son”a biraz daha taşıyor.
Görün gerçeği.
Yormayın kendinizi yarına çıkmak isteme telaşıyla. Senedinizin olmadığını bile bile heba etmeyin kendinizi ve “an”ı yaşayın.
Görün gerçeği.
Hayatınız gidiyor. Ömrünüz tükeniyor. Gündüzleri geceler, geceleri gündüzler kovalıyor ve asıl Sizi, bizi tüketiyor.
Görün gerçeği.
Hadi durmayın, el açın, af dileyin, şans isteyin, “bir kere daha Allah’ım” deyin, bir kere daha söz verin. Ama n’olur söz dinleyin.
Takvim yaprakları tükenmişken…
Koca yıllar harcanmışken…
Bir kere daha “bismallah” deyin.
“Bu defa söz Allah’ım; bu defa ahdimden dönmek yok Allah’ım; bu defa Sana yamuk yapmak yok Allah’ım; bana verdiklerini şuursuzca bitirmek yok Allah’ım” deyin…
Unutmayın, zaman Sizi tüketiyor ve her nefesle Sizi “son”a yaklaştırıyor.
Görün gerçeği.
Zaman aleyhinize akıyor. Zaman Sizi eskitiyor. Zaman Sizi “son”a biraz daha taşıyor.
Görün gerçeği.
Yormayın kendinizi yarına çıkmak isteme telaşıyla. Senedinizin olmadığını bile bile heba etmeyin kendinizi ve “an”ı yaşayın.
Görün gerçeği.
Hayatınız gidiyor. Ömrünüz tükeniyor. Gündüzleri geceler, geceleri gündüzler kovalıyor ve asıl Sizi, bizi tüketiyor.
Görün gerçeği.
Hadi durmayın, el açın, af dileyin, şans isteyin, “bir kere daha Allah’ım” deyin, bir kere daha söz verin. Ama n’olur söz dinleyin.
Takvim yaprakları tükenmişken…
Koca yıllar harcanmışken…
Bir kere daha “bismallah” deyin.
“Bu defa söz Allah’ım; bu defa ahdimden dönmek yok Allah’ım; bu defa Sana yamuk yapmak yok Allah’ım; bana verdiklerini şuursuzca bitirmek yok Allah’ım” deyin…
Unutmayın, zaman Sizi tüketiyor ve her nefesle Sizi “son”a yaklaştırıyor.