“Bitti†dedi sevdiği, delikanlının içini o an yaktı geçti sanki o kelime “bitti†Bir gün bitecek biliyordu, hep kendini hazır tutmaya çalışıyor, kendi kendine “ kaptırma†diyordu ama kalp söz dinlemiyor… Sevmişti, hayatından hiç kimseyi sevmediği kadar çok sevmişti ama sevmek bazen yetmiyordu.
Böyle zamanlarda hava sıcak olsa da, içi üşümeye başlardı, ertesi gün mutlaka nezle, burun akıntısı... Psikolojik olarak yıkılmıştı, biliyordu fiziksel olarak da çökecekti. Her zaman yaptığını yapmaya çalıştı “her bitiş bir başlangıçtır†dedi kendi kendine.. Aslında hepte öyle olmuştu her bitiş bir başlangıç olmuş acı çeken karanlıklardaki kalbi hep aydınlanmanın yolunu bulmuştu. Hayatı bu zamana kadar kısır bir döngü içinde geçmişti, başlangıç ve bitiş arasında… Delikanlı sadece başlangıç istiyordu, bitiş değil; sevmek, deli gibi sevmek… Bu sefer çok farklıydı her şey “onu†hiç kimseyi sevmediği kadar çok sevmişti…“Acaba†diyordu bu kısır döngüden kurtuluyor muyum artıkâ€
Hep derler ya “gerçek aşk hayatta bir defa yaşanır†delikanlı gerçek aşkı bulmuştu ama… Bu son hiçbir sona benzemiyordu, umudu tükenmişti, biliyordu bu kadar artık kimseyi sevemeyecekti. “Bundan sonra†dedi†hiçbir kıza yaklaşmayacağım bile†Hiç olmadığı kadar güçlü hissetti kendini, kararlıydı artık hayatına hiç kimseyi sokmayacaktı. Telefonuna bilmem kaçıncı kez baktı, sevdiği ne mesaj çekmiş ne aramıştı. Sanki sevdiği duyuyormuş gibi “senden başkasını sokmayacağım kalbime seninle ölecek bu kalp†Birden aklına son kavgaları geldi kavga etmişler ayrılmaya karar vermişlerdi veda konuşmaları, veda mesajları… O gecenin sabahı delikanlı büyük bir acıyla uyanmış hemen sevdiğini arayarak “bu kadar ayrılık yeter mi?†diye sormuş sevdiği tüm tatlılığıyla “yeter†demişti.
Delikanlı adam gibi adamdı ayrı olsalar da sevdiği hakkında ne kötü konuşur, ne de konuştururdu. “Artık eskisinden de fazla arkasında olmalıyım†dedi “ona kimsenin zarar vermesine izin veremem.†Sevdiği onun hep zor zamanlarında yanında olmuştu, sevgilisinin yaptığı fedakarlıklar yanında onun yaptığı, yapacağı şeyler hep küçük kalacaktı biliyordu… Birden kalbine bir acı doldu delikanlının acı öyle büyüktü ki dayanamıyordu, kalbi sıkışıyor nefes alamıyordu…
Birden kan, ter içinde uyandı delikanlı. İlk defa rüyasında ağlamıştı o kadar gerçekti ki her şey uzun süre gördüğü rüyanın etkisinden kurtulamadı… Kendine geldiğinde saat beşti bir anda mutluluk sardı her yanını “rüyaymışâ€ dedi. Telefonunu eline aldı sevdiğinin sesini duymak istedi ama saat çok erkendi kıyamadı bebişine aramadı, ama içindekileri birkaç kelimeye sığdırdı sabah sevdiğinin çektiği mesajı okuyarak güne başlamasını istiyordu… “Seni çok seviyorum bebişim, iyi ki varsın…â€
Böyle zamanlarda hava sıcak olsa da, içi üşümeye başlardı, ertesi gün mutlaka nezle, burun akıntısı... Psikolojik olarak yıkılmıştı, biliyordu fiziksel olarak da çökecekti. Her zaman yaptığını yapmaya çalıştı “her bitiş bir başlangıçtır†dedi kendi kendine.. Aslında hepte öyle olmuştu her bitiş bir başlangıç olmuş acı çeken karanlıklardaki kalbi hep aydınlanmanın yolunu bulmuştu. Hayatı bu zamana kadar kısır bir döngü içinde geçmişti, başlangıç ve bitiş arasında… Delikanlı sadece başlangıç istiyordu, bitiş değil; sevmek, deli gibi sevmek… Bu sefer çok farklıydı her şey “onu†hiç kimseyi sevmediği kadar çok sevmişti…“Acaba†diyordu bu kısır döngüden kurtuluyor muyum artıkâ€
Hep derler ya “gerçek aşk hayatta bir defa yaşanır†delikanlı gerçek aşkı bulmuştu ama… Bu son hiçbir sona benzemiyordu, umudu tükenmişti, biliyordu bu kadar artık kimseyi sevemeyecekti. “Bundan sonra†dedi†hiçbir kıza yaklaşmayacağım bile†Hiç olmadığı kadar güçlü hissetti kendini, kararlıydı artık hayatına hiç kimseyi sokmayacaktı. Telefonuna bilmem kaçıncı kez baktı, sevdiği ne mesaj çekmiş ne aramıştı. Sanki sevdiği duyuyormuş gibi “senden başkasını sokmayacağım kalbime seninle ölecek bu kalp†Birden aklına son kavgaları geldi kavga etmişler ayrılmaya karar vermişlerdi veda konuşmaları, veda mesajları… O gecenin sabahı delikanlı büyük bir acıyla uyanmış hemen sevdiğini arayarak “bu kadar ayrılık yeter mi?†diye sormuş sevdiği tüm tatlılığıyla “yeter†demişti.
Delikanlı adam gibi adamdı ayrı olsalar da sevdiği hakkında ne kötü konuşur, ne de konuştururdu. “Artık eskisinden de fazla arkasında olmalıyım†dedi “ona kimsenin zarar vermesine izin veremem.†Sevdiği onun hep zor zamanlarında yanında olmuştu, sevgilisinin yaptığı fedakarlıklar yanında onun yaptığı, yapacağı şeyler hep küçük kalacaktı biliyordu… Birden kalbine bir acı doldu delikanlının acı öyle büyüktü ki dayanamıyordu, kalbi sıkışıyor nefes alamıyordu…
Birden kan, ter içinde uyandı delikanlı. İlk defa rüyasında ağlamıştı o kadar gerçekti ki her şey uzun süre gördüğü rüyanın etkisinden kurtulamadı… Kendine geldiğinde saat beşti bir anda mutluluk sardı her yanını “rüyaymışâ€ dedi. Telefonunu eline aldı sevdiğinin sesini duymak istedi ama saat çok erkendi kıyamadı bebişine aramadı, ama içindekileri birkaç kelimeye sığdırdı sabah sevdiğinin çektiği mesajı okuyarak güne başlamasını istiyordu… “Seni çok seviyorum bebişim, iyi ki varsın…â€