hayalleriyle başbaşa kaldığı yere...

.... unutmak istediği yere unutulmak istediği kişiye gitti
Karanlık ağır basmış sokak kedileri bile yok ortalıkta Demini yitirmiş bir yağmur usulca yağıyor... Giderek şidetleniyor yağmur ÖcALIRCASINA... yağıyor kaldırımlardan akan yağmur caddenin ortasında ususlca karanlığa doğru akıyor..

Yine ordayım UNUTMAK İSTEDİÄžİM yerde neden burdayım nasıl geldim ayaklarım beni buraya niye getiriyor... Bu pencere onun penceresi Yağmur Hala hışımla vuruyor cama Kırılacak cam... Yeter yağmaaa diye bağırmak istiyorum Sevmiyorum artık seni yağmur.. ALDIN alacağını benden SUS ne olur sus Sesinden bile nefret Ediyorum senin...

Bu gece dahamı karanlık yoksa banamı öyle geliyor. kıyamet sanki yağmurda inatçı bu gece...
Penceredki omu? ya kim var orda ... Unutmuştum onu yok yok unutmadım o işte camda.. Bakıyor eskisi gibi.. ellerimi uzatsam dokunabilirmiyim?..

Hayalmiş o yok işte kapkaranlık heryer

Ve işte o anda anladı...
Aslında kendisi hiç sevilmedi ki...Onun için O bir hayaldi ve sadece acılarını dindirmek için yanında olmasını istedi hep...
Yağmura aldırmadan yürümeye başladı...Nefret etiği yağmuru aldıramazdı artık nasıl olsa alacağına aldı ondan daha ne kaldı ki...
Gölge evet gölge kalmıştı onun yüreğinde....Neyse ki yağmur ona asla ulaşamaycak diye sevindi.
Kendi kendine konuşmaya başladı ve bütün kızgınlıyla yağmura bağırdı
Ben hiç olmadım ki...Beni gerçek olarak hiç görmediniz ki...Ne sen yağmur ne de O....Ben hep bir Hayaldım sizin için...
Onu ne kadar sevdiğimi anlasaydın...Başka gözlere bakmasını izin verirmıydın o zaman...Yine alırmıydın Onu benden...Seni artık Sevmiyorum Yağmurrrr Sevmiyorum haykırarak koşmaya başladı yorgun düştüğnde dizlerin üstüne çöktü ve ağzından şu cumle döküldü...

Hayaller bitti yerden gerçek hayat başlıyor. Ama ben seni de istemiyorum ki Hayat...
Ve işte o anda Karar verdi kendini sessizliğe mahkum etmeye ...Gözleri yağmur ağlayarak eve geldi yatağa uzandı ve acı bir gülümsemeyle uykuya daldı. Artık konuşacak sesi de yoktu onun...Yağmurda herşeyi yitirmişti...Aslında kendisi bile yoktu...Ama bunu kimse anlayamadı. Çünkü O herşeyi gerçek olarak düşündü...Olmadı...Bir hayal olmaktan çikamadı...
VE SUSTU

...

Sadece Düşünüyordu..
Olanı Biteni HErşeyi Aklına Getirmeye Başladı...
Düşündükçe Çıkmazların İçine Giriyordu..
Düşündükçe Sonu Olmayan Boşluğa Dalıyordu...
eskileri düşündü bir an..Ne de güzel günler yaşamıştı..ne güzl hayalleri vardıı..tutamadı kendini..
yağan yağmur sanki gözüne karışmıştı...
ve gözünden akan yaşlar yavaş yavaş yanaklarından aşağı süzülmeye başladı.......

......... yatakta sırılsıklam ter içinde halbuki hava soğuk Yağmur hala iNATLA cama vuruyor... Selana da yorgun düşmüş. oda inatla arkadaşının başından gözünü kırpmadan oturuyor... Ve arkadaşının bu hali onu korkutuyor. Giderek daha çok yorgun düşüyor.
Yatak artık sıkıntı veriyor ona.. gözlerini tavana dikmiş sesizce yağmurun sesini dinliyor. Artık hissetmiyor onu .. Yada İNATÇı yağmur yine kazandı diye düşünüyor.
Selena konuşmak istiyor onla .. ama o hiç bir şey görmüyor gibi duymuyor gibi sesizce kala kalmış donmuş adeta ölü gibi ..
Selena
- Toparlan ne olursun yeter bu kendine verdiğin işkence.. bitten bitmiş giden gitmiş ÖLENSE ölmüştür ... Yeter ne olursun KORKUYORUM artık senden bu halinden..
Ağlıyor selane küçük bir çocuk gibi ağlıyor hıçkıra hıçkıra tüm benedin titriye titriye..

Tavandan gözlerin ayır selanaya bakıyor artık ağlamk istiyor.. Zorluyor kendini ağlayamıyor ... Göz yaşı bile kurudu artık...

Kısık Bir ses Tonuyla. -Selana baksana bana Sil şu gözyaşını anlatacamsana Hadi sil bakayım gözleridndeki yaşları.
Selane sildi ve sustu gözleri arkadaşının gözlerinde ..

Hatırlıyomusun Ben bir yağmurlu günde gece geç bir saatte kapını çalmıştım sen kızmıştın bana ... Bu saate bu yağmurda ne işin var Bide ıslak olduğum için daha çok kızmıştın...
Bende Sen kızdığın için anlatmamıştım hata sen daha çok kızmıştın ben yine aldırmadım..
Ben o yağmurlu günde İnatçi birini sevmiştim adınıda " yağmur gözlüm koymuştum " çünkü kirpiklerinde yağmur damlaları vardı.. adıda YAÄžMUR GÖZLÜM olmuştu..
Sesi duyuyormusun? yağmur sesini işte bu yağmur sesinde biz caddelerde bu sesin arasına ayak seslerimize katmıştık.. Yine hışımla yağıyordu bu yağmur bu ses...

Şimdi ise " yağmur gözlüm " yok ANLİYORMUSUN? yok..

Uzunca bir suskunluk selana söz vermişti ağamıyacaktı.. Tutu kendini üzülmüyormuş gibi davrandı ama içi içini yiyiyordu ARKADAŞININ bu halini gördükçe..

SeLena söz verdi kendi kendine artik neoLursa oLsun hic birseyi icime atmayacagim diye söz verdi kendi kendini sucLamayacak diye...
Zor biLiyordu hic kimsenin ona su zamanLar yakLasmasini istemiyordu, kaLpLerini kirabiLir düsnücesiyLe, suskun suskun durdu!

Uzun uzun düsündü ve 'evet basarabiLirim' dedi, 'istersem basarabilirim'...

Başarabilirmiydi Acaba..
Onca Ağır Yükün Ardından Başarabilirmiydi...
Ya Başaramazsa..
Yenilgiyi Kabullenebilecekmiydi...

... Yenilgi yoktu aslında bitip giden bir aşk yıkılmış umutlar ve ganimet olarak YAŞAYAN BİR ölü bıraktı geçmiş..

Başaracaktı çünkü başka seçenek yoktu Selenanında işi vardı hep kalamazdı can arkadaşının yanında. Onuda yanlız bırakmak istemiyordu Helede bu yağmur yağarken hiç gitmek istemiyordu. Korkuyordu bu yağmurun sesinde. çünkü arkadaşı yağmurda SEVMİŞTİ.. ve yağmurun sesinden bile onu kıskanıyordu.

Selena
- Benim işe gitmem gerek Ne olursun biraz toparlan Seni böyle bırakmak istemiyorum ama gitmem lazım..

Git ve işinle ilgilen beni berak etme Zaten Demiştim kendime İYİ olacağım diye Ve iyi olacam ... Ama şu ses şu yağmur Onu Hatırlatmayı bıraksa ve yağmasa artık DAha iyi olacam .. Git güzel arkadaşım selena, Seninde bir hayatın var benle ilgilinmeyi bırak Kendim iyi olurum

Selananın yaptığı yemeği zorda olsa bir kaç kaşık yedikten sonra lavaboya yüzünü yıkamaya gitti. Musluktan akan buz gibi suya kafasını bıraktı.. Buz gibi suyu bile hissetmiyordu...

Kurutmadan çıktı banyodan ıslaklık hoşuna gidiyor ama Yağmurun ıslaklığı onu delirtiyordu....
Selana, arkadaşına temiz elbiseleri dolaptan çıkarıp giyinmesini söyleyip çıktı. Ama aklı arkadaşındaydı....

Odanın ortasında başı eğik bir durumda öylece kalakalmıştı..
Yine filim şeridi gibi geçmişi gözünün önünde geçiyordu.. Çocuklu Sevdiklerini görüyordu Hepsi sıralanıyordu. Tek tek gözünün önünde ......

ellerini başına götürdü aldı avuçlarına başını saçlarının arasında gezdirdi ellerini sonra sıkmak istedi tüm gücüyle .. Yapamadı düştü kolları. Yorgundu işte AŞK yormuştu onu.. Helede Tam severken ve Uğrunda Öleceği Kişiyi bulmuşken kaybetmek ağır Geliyoru..

Hani birlikte ölecektik biz Hani birimiz yoksa diğeri zaten olmiyacaktı... Verinlen sözler bir bir hatırladı Daha çok canı yandı...

Hele şu kahr olası yağmur...
yağmasa Seni unutacam
Duymasan zaten seni yok sayacam..

... Beynin kemiriyordu bu ses
Kalktı Ve giyindi, Yeni aldığı ama hiç giymediği elbeselerin çıkardı dolaptan. randevuya gidecekmiş gibi Sevgilisine gidecekmiş gibi giyindi taradı saçlarını olmadı jöle sürdü. Kendine geliyordu toparlanıyordu Söz vermişti kendine Baharla DİRİLECEKTİ... Aynaya gitti kendine yine baktı hoşnuttu kendinden. Ayakabısını aradı gözleriyle ha orda işte kanepenin kenarında gitti giydi onları.
Yeni boyatmıştı neden bu kadar kirliydi peki??
HAtırladı... YAÄžMUR KİRLETİ BUNLARI.. küçük boyacı oysa ne çok emek vermişti buna Nasılda kömür karası boyayı sürüyordu.. hele bir cila sürüşü vardı.. Ha bide o koca fırça görülmeye değerdi.....

Bide mutluydu Küçük boyacı çünkü " Makarna alacaktı " mutlu olacaktı...
Yağmur kara yağmur sus artık sus... kirlettin Benim HAYATIMI o yetmezmiş gibi. Bide KUNDURAMI kirlettin..

Ne istiyorsun benden!.. yeter sus Ne bitmez tükenmez inadın varmış..
İstediğini Verecem ve öyle susacaksın... Bende inatçıyım senin kadar, ama bu sefer Sen başardın Benide geçtin istediğini verecem öyle susacaksın biliyorum...

Elbiseler tamam kundurada tamam aynaya yöneldi yine ...
Baktı kendine; Evt şimdi Saatine baktı birazdaha vakti varmış gibi bir hava sergiledi...........