Büyüdüm...
Meğer büyüdükçe büyür ve azalmaz, içimde azarmış özlemin...
Meğer büyüdükçe büyür ve azalmaz, içimde azarmış özlemin...
Azaldım...
Her şeyim azaldı, nem varsa tükendi, eridi, gitti ve sadece, içimdeki özlemek kaldı!
Sanki artık sadece “özlemek” biliyorum; konuşmak bilmiyorum, susmak bilmiyorum, bakmak bilmiyorum ve baksam görmüyorum zaten...
Acıkmak, susamak; uyumak, uyanmak; kelebek kovalamak bilmiyorum...
Savrulan gökkuşağımın çözülen iplerini bir araya toplamak bilmiyorum!
Sadece özlemek biliyor, özlemek içiyor, özlemek soluyorum; etim, kemiğim, saçım, kirpiğim, dudağım özlem kokuyor; ve en çok da bakışlarım...
Özlem olmak neye benziyor?
Her şeyim azaldı, nem varsa tükendi, eridi, gitti ve sadece, içimdeki özlemek kaldı!
Sanki artık sadece “özlemek” biliyorum; konuşmak bilmiyorum, susmak bilmiyorum, bakmak bilmiyorum ve baksam görmüyorum zaten...
Acıkmak, susamak; uyumak, uyanmak; kelebek kovalamak bilmiyorum...
Savrulan gökkuşağımın çözülen iplerini bir araya toplamak bilmiyorum!
Sadece özlemek biliyor, özlemek içiyor, özlemek soluyorum; etim, kemiğim, saçım, kirpiğim, dudağım özlem kokuyor; ve en çok da bakışlarım...
Özlem olmak neye benziyor?
Ben, yok’um...
Sen bile yoksun özlemin kadar! Senden bile çok seni özlediğimi hisseder oldum...
Özlemeden sadece sen olsan, ne olur? Bi de sadece sen olsan, ne olur; sadece seni duysam ve özlemin çınlamasa kulaklarımda...
Özlemin çığlık atmasa!
Sen bile yoksun özlemin kadar! Senden bile çok seni özlediğimi hisseder oldum...
Özlemeden sadece sen olsan, ne olur? Bi de sadece sen olsan, ne olur; sadece seni duysam ve özlemin çınlamasa kulaklarımda...
Özlemin çığlık atmasa!
Bi de sadece sen olsan... İçiiim ahh, böyle kurumuş olmasa özlemekten;
..ve doysam...
..ve doysam...
Bekledim!
Ben büyürüm de bir gün; özlemin küçülür biter, dedim...
Bitmedi!
Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!
Ben büyürüm de bir gün; özlemin küçülür biter, dedim...
Bitmedi!
Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!