Hani nirde temel fıkraları
Canı Sıkılanlar
|
bak güncelledim işte
Temel ile Dursun Bir Gün Kahveye Gider.Temel kahve ister dolayısıylada dursunda ister.Fakat Temel orta şekerli dursun ise bol şekerli istemiş.Kahvecinin Çırağı çok şekerliyi Temele orta şekerliyi ise Dursuna vermiş.Sonra çırak ya pardon içmeyin ben size kahveleri verirken şaşırdım demiş.Sonra Temel ile Dursun Sandelyeden Kalkmış Ve yer değiştirmişler.Çırakta siz niye yerleri değiştiniz ki demiş kahveleri değişseydiniz ya demiş.Bu Sefer Kalkmış gidiyorlar. Çırak; -Yahu nereye Temel; e Uşaum Seninde bi dedin bi dediğunu tutmaz ki kahveleri değiş demedin mi bende karşıdakine gidirum buna hala gülünür yaaaaaaaaaa :
Güzelmiş bu aklıma bir arkadaşın karadenizli karısı geldi.hala gülerim ona
mektup olayını biliyomusun
?? ay ya kaplumbaga olayını
ANNESİNDEN TEMEL'E MEKTUP
"Sevgili oğlum Temel... Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum... Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini" okumuş; o yüzden taşındık... Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler... Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim. Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü... Benden istediğin yeleği postaya verdim. Ancak, halan 'o koca düğmelerle paket çok ağır olur' deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin... Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum... Sevgiler... Annen"
Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş. Genç kaplumbağa:
Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim... Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar: Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?... Elbette... Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç kaplumbağa Temel, çalıların arasından fırlamış: yaaa biliyordum böyle yapacağınızı gitmiyorum işte, gitmiyorum... demiş bak oku gül .D favorilerim den birileridir |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konuyu Okuyanlar: 605 Ziyaretçi