Gözlerini kapat onların sağlığın için dinlenmeye ihtiyaçları var. Ve hadi; Sen de hayal kurmaya başla... Belki şu an yine o gölün kıyısındasın belki yine sevgi üzerine içinde benim olmadığım hayaller kuruyorsun kim bilebilir ki senden başka...
Senin hayallerin de benimkiler gibi sınırsız olabilir mi? Kendi sınırlarımın dışında hayallerime sınır koymadım...
İçimden dışıma çağlayanlar akıtabilirim ben meleklerle dans edebilirim şeytana pabucunu ters giydirebilirim...
Kurduğun hayallerden bahsetsene bana biraz. Neler düşünürsün gözlerini kapattığında?.. Uçabilirmisin bulutların üzerinde bulutların üzerinde sevişebilirmisin?.. Seni yakacağını bildiğin halde korkmadan öpebilirmisin güneşi?..
Senin hayal bile edemediğin şeyleri yaptım ben; bulutların üzerinde uçtum onların üzerinde seviştim ve dudaklarım kavrulduğu yüreğim yandığı bedenim küle dönüştüğü halde güneşimi öptüm...
Yüreğimi çıkartıp göçmen bir kuşa verdim... Bunu neden yaptığımı bilmiyorum.
Göçmen kuş gittiği gibi döner mi bilmem. Ama yüreğim onda olduğu sürece kalbimin sıcaklığını hissedecek...
Gecenin bilinmez bir vaktinde balkondaki salıncağına oturup gökyüzüne baktığında dilek tuttuğun kayan bir yıldız olabilirim.
Güneşe tutunup pencerene gelebilirim bir sabah son kez... İçeriye süzülüp ısıtabilirim yüzünü ama sen bilmezsin.
Mezarlardan fısıltılar geliyor... Ölüler ayaklanmış sevgisizlikten isyan etmişler ilgisizlikten bıkmışlar unutulmuşluktan ki; en yorgun yürek bile yenik düşer bir yerlerde sevgiye.
Ben; yenilmeyi hiç sevmem...
Şimdi gitmeliyim...
Kayıp düşler adasını bulmalıyım...
alıntıdır...