Vurgun yemiş yüreğimin üzerinden
Bir tren gibi geçip gidiyorken sen
Hasret püskürtür sevda volkanı
Umutsuz sevgi tacirlerine
Gözyaşları ki
Yürekte patlayan yanardağın kızgın lavlarıdır
(duman çıkar içinde derin acılar saklıyorsa)
Bir sabah ansızın ümit ufkumda yangın çıkar
Düşlerimin yağmurları bile söndürmeye yetmez
Şarkılar sözlerini unutur, şiirler türkülere küser
Yaktığım besteler sevgilinin kulağına gider
Kan kokan çiçekler boyun büker gecelere inat
Yalnızlığa sevdalanmış ruhum şu gençlik körfezinde
Hüzne boğulur kahkahalar,
Papatya fallarına kalır seviyor, sevmiyor demek
Kanatsız uçmayı öğrenir güvercinler
Aşk mektupları ayaklarına takılınca
Delikanlı yüreğim tutuşur nedense;
Yârimin hayali bakınca göz kırpmadan gözlerime…
Denizini unutmuş gemiler dağları özler
İçi dert dolu okyanusları kim sever
Göçmen kuşlar bile yolunu şaşırır mavi bulutlar arasında
Beyaz bir karanlık sarar her yanımı sigaramdan bir yudum çekince
Ah birde sen olsaydın doğan güneşe bakarken sessizce
Sahi az kalsın unutuyordum;
Bana gülmesini öğretsene…
Sırılsıklam gülünmüyor gözyaşlarım yanağıma değince
Dokun istersen üşüyen yüreğime
Artık gitmeliyim karanlık geceler beni bekliyor
Harabe şehirler beni çağırıyor
VE SENSİZLİK YAÄžMURLARIN BİLE KANINA DOKUNUYOR.
Bir tren gibi geçip gidiyorken sen
Hasret püskürtür sevda volkanı
Umutsuz sevgi tacirlerine
Gözyaşları ki
Yürekte patlayan yanardağın kızgın lavlarıdır
(duman çıkar içinde derin acılar saklıyorsa)
Bir sabah ansızın ümit ufkumda yangın çıkar
Düşlerimin yağmurları bile söndürmeye yetmez
Şarkılar sözlerini unutur, şiirler türkülere küser
Yaktığım besteler sevgilinin kulağına gider
Kan kokan çiçekler boyun büker gecelere inat
Yalnızlığa sevdalanmış ruhum şu gençlik körfezinde
Hüzne boğulur kahkahalar,
Papatya fallarına kalır seviyor, sevmiyor demek
Kanatsız uçmayı öğrenir güvercinler
Aşk mektupları ayaklarına takılınca
Delikanlı yüreğim tutuşur nedense;
Yârimin hayali bakınca göz kırpmadan gözlerime…
Denizini unutmuş gemiler dağları özler
İçi dert dolu okyanusları kim sever
Göçmen kuşlar bile yolunu şaşırır mavi bulutlar arasında
Beyaz bir karanlık sarar her yanımı sigaramdan bir yudum çekince
Ah birde sen olsaydın doğan güneşe bakarken sessizce
Sahi az kalsın unutuyordum;
Bana gülmesini öğretsene…
Sırılsıklam gülünmüyor gözyaşlarım yanağıma değince
Dokun istersen üşüyen yüreğime
Artık gitmeliyim karanlık geceler beni bekliyor
Harabe şehirler beni çağırıyor
VE SENSİZLİK YAÄžMURLARIN BİLE KANINA DOKUNUYOR.