Bulutsuz bir günün nöbetinde gözlerim.
Gök yüzünde ne bir yıldız ne de ay var.
Kapkaranlık bir gece işte.
Sokaklar kimsesizliğine ağlıyor,
Bense senin gidişine.
Oturmuşum sensizliğe doğru, öylece bakıyorum.
Sırf efkarım dağılsın diye, bir sigara yakıyorum.
Rüzgar hissettiriyor geldiğini, ellerim titriyor.
Sessizce bir şeyler fısıldıyor kulağıma,
Sevdiğinden haber yok diyor…
Ey uğruna karanlıklara mahkum olduğum sevdalım!
Nerdesin… haberini bana bilmem kimler söylesin.
Rüzgar bile bihaber senden.
Yoksa şüphe duydun da mı gittin sana olan sevgimden…
Hadi gel de tut şu titreyen ellerimden…
Sabah ne zaman olacak, saat kaçı vuracak uyuduğumda.
Acaba güneş doğacak mı bugün bu şehre?
Bir Allah’ın kulu olsa da sorsam saat kaç diye.
Zaman geçiyor, hiç kimse gelmiyor.
Hava soğuk ve ellerim titriyor…
Gördün mü sevdiğim, gördün mü oralardan da!
Yas tutsun diye tüm sokaklar,
Gökler bu şehre beyaz kefenler giydiriyor…
Gök yüzünde ne bir yıldız ne de ay var.
Kapkaranlık bir gece işte.
Sokaklar kimsesizliğine ağlıyor,
Bense senin gidişine.
Oturmuşum sensizliğe doğru, öylece bakıyorum.
Sırf efkarım dağılsın diye, bir sigara yakıyorum.
Rüzgar hissettiriyor geldiğini, ellerim titriyor.
Sessizce bir şeyler fısıldıyor kulağıma,
Sevdiğinden haber yok diyor…
Ey uğruna karanlıklara mahkum olduğum sevdalım!
Nerdesin… haberini bana bilmem kimler söylesin.
Rüzgar bile bihaber senden.
Yoksa şüphe duydun da mı gittin sana olan sevgimden…
Hadi gel de tut şu titreyen ellerimden…
Sabah ne zaman olacak, saat kaçı vuracak uyuduğumda.
Acaba güneş doğacak mı bugün bu şehre?
Bir Allah’ın kulu olsa da sorsam saat kaç diye.
Zaman geçiyor, hiç kimse gelmiyor.
Hava soğuk ve ellerim titriyor…
Gördün mü sevdiğim, gördün mü oralardan da!
Yas tutsun diye tüm sokaklar,
Gökler bu şehre beyaz kefenler giydiriyor…