Biliyorum sensizlik üzecek beni..Yine tüketecek sabrımı,direnişimi kıracak..İsyanlara sürükleyecek suskun dilimi..Biliyorum ellerin dokunmayacak yüreğimin sızısına..Gecelere sığmayan satırlar dokuyacak mavi kapaklı defterime,tek sırdaşım kurşun kalemim...
Ama yine de senin sevgin geri döndürecek beni ötenazi terminallerinde başlanılan yolculuklardan..Bin bir umutla tekrar seni bekleyecek içimdeki sessiz sancı..Belki görünüp kaybolacaksın duvarlar ardından belki de hiç gelmeyeceksin seni beklediğimi bile bile...
.....Ve sonra yine....
Biliyorum beklemek yoracak beni...Umutsuzluk kaplayacak fikrimi.. Yokluğun yolları karartacak ..Gözlerim kızarmış ve yanıyor olacak sabah uyandığımda..
Ama yine sana adanacak uykularım ,uykusuzluklarım...Yaşamak ağrısı hafifleyecek belki bir sözünle, bir gülüşünle..Belki pencereme dolunay vuracak gecenin ortasında, gönlümdeki boşluğu seninle dolduracak..Belki de ertesi gece başka bir odayı aydınlatacak gözlerin...
....Ve sonra yine.....
Biliyorum bu belirsiz bekleyiş incitecek sevmelerden kaçarken sana vurulan kalbimi..İkimize dair gerçekleşmeyeceğini bildiğim hayallere sarılıp uyumaya çalışacağım ben..Gelmeyeceğini bilmek kan ağlatacak yüreğimi..Ama yine de günlerce gözüm takılacak telefona;gelen her aramayı senden sanacak altıncı ,yedinci,sekizinci....Onuncu.....on altıncı...elli altıncı ve hatta 106.hissim...Belki hepsi boşa çıkacak ve sonra vakti gelecek Platonculuk oynamaktan vazgeçmenin...Vakti gelecek; bir kış günü tenime düşen,bu kızıl güneş yanığı efsaneden gitmenin...
Gitmek gerekecek..Yine kaçmak gerekecek içinde “aşk” geçen her cümleden..Hatta bazen kendimden uzaklaşmak gerekecek...Yoksa hep üzecek sevmeler ,gözlerimdeki masum gün batımlarını.....
.........Ve sonra yineeee....