Binlerce yıldır suçunun ne olduğunu bilmeden kürek cezasına çarptırılan
hükümlünün, bir gün özgürlüğüne kavuşacağını hayal ederken, gözlerinde saklı
kalan son umudu korumak için direnmesi gibidir SENİ SEVMEK....
Uysallığa direnmekten vazgeçip, sonsuz minik dalganın çırpınmasıyla
oluşturduğu bir deniz fırtınasıdır SENİ SEVMEK......
Azaldıkça çoğalmanın çelişkisinden doğan, ne yapamayacağını bilemeden
dolaşan, şaşkın, ürkek kaybolmuş yolların yolcusu olmaktır SENİ SEVMEK...
Gözlerini kapatıp mutluluğu çizmek yüreğime, hayalini kurmak sadece,
hiç görmediğin, hiç yaşamadığın bir ülkede kalabalıkta hiç görmediğim ellerinin
sıcaklığıyla kaybolmaktır SENİ SEVMEK....
Yangınlara su serpmek, karanlıktaki kabuslardan uyanmak, elimi her
uzattığımda kaçışını görsem de korkaklık değildir sevmek, yokluktan var etmek
kendi küllerimden yeniden var olmaktır, SENİ SEVMEK...
Dinlediğin bir şarkıda ağlarken, göz yaşlarının mavi bir nehir gibi akarken
olmayan varlığının hayaline sarılıp uyumaktır, hiçbir zaman olmayacağını bilerek
karanlıkta acılarla dans eder gibi aydınlığı beklemektir SENİ SEVMEK....
Bir ütopyadır SENİ SEVMEK, susuz çöllerden çıkıp gelmektir
derin akan sulara...seni sevmek, hayat, masal, rüya, hayal....?