Beni yanlış anlama Birtanem. Amacım kararan dünyanı dahada karatmak değil. Bir zamanlar ellerimde kocaman bir şamdanla dünyana girip içinde kararan ne kadar nokta varsa her bir köşesini aydınlatmaktı amacım , ama olmadı.
İçinde öylesine kuvvetli esen bir kasırga vardı ki , elimdeki mum alevi birden söndü ve bende seninle birlikte karanlığa gömüldüm.Şikayetçi değildim , nasıl olsa bir yolunu bulup seni çıkaracaktım aydınlığa. Ama olmadı sen inatla ban karşı durdun.
Oysa ne kadarda mutluydum.
Hayatımdaki vaktin sanırım doldu , artık gitme zamanın geldi. Kim bilir belki bir yerlerde benim gibi sana ihtiyacı olan birileri vardır , zorla tutamamya seni.
Anladım ki insan ne kadar severse öfkesi de o kadar büyük oluyormuş. Kızıyorum ama sana değil , öfkemin zamansız gelişine .Senin şafağın daralıyor benim nefesim.
Ne zormuş ayrılık.
Hani hiç gitmesen , hiç bitmesen diyorum ama işte sadece lafta kalıyor. Ayrılığımız dünyanın yerle bir olması kadar zordu.Hiç hesaba katmamıştık aramıza girecek kilometreleri.
Ama bir türlü sevmedin benim şehrimi aydınlığımı sevmediğin gibi........ve gittin.
Şimdi gidişinin vurgunlarındayım!!
YAŞAMIYOR DEÄžİLİM AMA BENDE BU ŞEHRİ SEVMEZ OLDUM