Nedenini bilmediğim bri arzuyla bugün her günkünden daha çok istedim yanımda olmanı... Kolay değil, sensiz olmak, içinin yarısını boş tutmak. Kolay değil her sabah bir martı sesiyle irkilmesi bu yoksul bedenimin. Sadece bu ayrılığın bir süreliğine oluşu teselli dolduruyor yüreğime. Her ne kadar bu sürenin uzunluğunu bilmesekte sonunun olduğunu bilemk umutlandırıcı...
Zaten her şey umut edilmekle başlamadımı? Seni düşünüpte kendimi kaybettiğim vakitlerin anısına yazdım bu mektubu sana. Bazen otobüste iki sevgilinin başlarını yaslayıp uyurken ki rahatlığında, bazen sokakta babasının elini tutan bir çoçuğun gözlerindeki güvende buluyorum seni. Düşündükçe Nazım olasım gelir ve hasretini bir uçtan bir uca yakasım gelir.
Bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak. Yaşadığım acıları anlatırsa birileri sana göz yaşlarınla yıka yaralarımı. Seni bekliyor gölet olmuş bir nisan yağmurunun çoçuğu. Hadi gel dayanamıyorum hasretine...''
Bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak. Yaşadığım acıları anlatırsa birileri sana göz yaşlarınla yıka yaralarımı. Seni bekliyor gölet olmuş bir nisan yağmurunun çoçuğu. Hadi gel dayanamıyorum hasretine...''