Bir gece vakti yıldızlara bakmak ve içinden çıkamamak gibi bir şey olsa gerek aşk. Aşk tüyleri diken diken eden bir naz ile; gönüllere Lokman Hekim olan bir duygu, bir tebessüm ile...
Ve seni görüyorum hâlâ. Aşkım bitmiyor sana. Gül yüzün hiç gitmiyor hatırımdan. Görsem seni bir hal olurum görmesem bir hal olurum. Ve senin beni çok sevdiğin günlere özlemliyim. Ve ben çare bulamadım. şair anladı beni; *geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer*. Sana aklıma gelen ilk iyilikleri yapmadan duramıyorum. Anlamayacağını, başkalarını bana övmeye devam edeceğini bilsem dahi. Ama biliyorum ve inanıyorum ki bir gün gelecek tebessümlerinin en nühüftünü bana açarken, günler baharı soluklarken, sen benim aşkımla yanıp da beni geriden takip ederken ben Kevser havuzlarına, Cennet- ül Firdevslere giden yolda olacağım.
Ve ben ağzımda en güzel seslerle şarkı söylerken, sen bana yetişmek için çırpınırken yine ben vefamı vereceğim sana aşkıma umursamazlığıma, sevdama ihanetine, sevgime alayına rağmen. Çünkü ben seni çok sevdim. Ve sen benim uzak dehlizlerime, okyanuslarıma açılan en büyük köprümdün. Ama çatlakları hatta delikleri olan bir köprüm. İşte o gün sana doyasıya sarılacağım. Gül yüzüne doyasıya bakacağım. Belki de senin omzuna dayanıp uyuyacağım. Çünkü ben köprüden geçmiş olacağım. Senden daha fazla sevmem gerekeni vesilenle bulmuş olacağım. O gün seni ben hiç unutmayacağım. Ve sen pişmanlıklarda olacaksın o gün. Bana diken uzattığın günlere dair. Benim sana uzanan güllerime, gül-i ranalarıma karşın. Olsun seninle kavuşup Ona kavuştuk ya. Boşver. Yalnızlık olan aşkım sonsuz bir muştuya kavuştu ya. O bana yeter. Ve tüm bunları yaşayacağız derken yaşadık ve bitti. Yaşam hayalden ibaretti ve hayalde yaşamdan bir parçaydı. Ve ne ki güzeldi o kısaydı.
Ve böyle olmalı hayat. Secdelerde ama secdelerin içindeki gözyaşlarıyla. Bedirde ama hıçkırarak. Aşkımıza ama Aşkımıza imrendirmek tüm herkesi. Sana ve SANA sonsuz muhabbetle.
Ve seni görüyorum hâlâ. Aşkım bitmiyor sana. Gül yüzün hiç gitmiyor hatırımdan. Görsem seni bir hal olurum görmesem bir hal olurum. Ve senin beni çok sevdiğin günlere özlemliyim. Ve ben çare bulamadım. şair anladı beni; *geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer*. Sana aklıma gelen ilk iyilikleri yapmadan duramıyorum. Anlamayacağını, başkalarını bana övmeye devam edeceğini bilsem dahi. Ama biliyorum ve inanıyorum ki bir gün gelecek tebessümlerinin en nühüftünü bana açarken, günler baharı soluklarken, sen benim aşkımla yanıp da beni geriden takip ederken ben Kevser havuzlarına, Cennet- ül Firdevslere giden yolda olacağım.
Ve ben ağzımda en güzel seslerle şarkı söylerken, sen bana yetişmek için çırpınırken yine ben vefamı vereceğim sana aşkıma umursamazlığıma, sevdama ihanetine, sevgime alayına rağmen. Çünkü ben seni çok sevdim. Ve sen benim uzak dehlizlerime, okyanuslarıma açılan en büyük köprümdün. Ama çatlakları hatta delikleri olan bir köprüm. İşte o gün sana doyasıya sarılacağım. Gül yüzüne doyasıya bakacağım. Belki de senin omzuna dayanıp uyuyacağım. Çünkü ben köprüden geçmiş olacağım. Senden daha fazla sevmem gerekeni vesilenle bulmuş olacağım. O gün seni ben hiç unutmayacağım. Ve sen pişmanlıklarda olacaksın o gün. Bana diken uzattığın günlere dair. Benim sana uzanan güllerime, gül-i ranalarıma karşın. Olsun seninle kavuşup Ona kavuştuk ya. Boşver. Yalnızlık olan aşkım sonsuz bir muştuya kavuştu ya. O bana yeter. Ve tüm bunları yaşayacağız derken yaşadık ve bitti. Yaşam hayalden ibaretti ve hayalde yaşamdan bir parçaydı. Ve ne ki güzeldi o kısaydı.
Ve böyle olmalı hayat. Secdelerde ama secdelerin içindeki gözyaşlarıyla. Bedirde ama hıçkırarak. Aşkımıza ama Aşkımıza imrendirmek tüm herkesi. Sana ve SANA sonsuz muhabbetle.