Sen; içinde baharı gizleyen kışımsın benim...
Ve biliyorum ki o baharın güneşinde tenim esmer olmayacak hiç. Bana susmak
düşecek, payıma kilitlenmiş bir yürek kalacak. Kaderi önceden belirlenmiş
konuşmalar, paylaşmalar, bakışmalar olacak. Bir yerde aykırılığım tutup sarılsam
da içimde sana, sen bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin...
Ve biliyorum ki o baharın güneşinde tenim esmer olmayacak hiç. Bana susmak
düşecek, payıma kilitlenmiş bir yürek kalacak. Kaderi önceden belirlenmiş
konuşmalar, paylaşmalar, bakışmalar olacak. Bir yerde aykırılığım tutup sarılsam
da içimde sana, sen bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin...
Git diyorum sana, kalma yüreğimde, bu kadar özleteceksen kendini. Bir bakış;
gözüm gözüne değiyor; hissediyorum... Gitme diyorum. Kal geldiğin yerde. Ne
gitmelerin bitiyor; ne de benim sana kal demelerim...
Hangi aralıkta girmiştin içime anlamadım. Tüy gibi hafif, usul usul inivermiştin
yüreğime. Kabullenemedim önce. kocaman yalanlar söyledim kendime. Ben dışımda
tutmaya çalışırken seni, meğer içerde hakimiyetin çoktan başlamıştı. Kuşatmıştın
dört yanımı; ve kendim için çok geçti. Yerle bir olmuştu her şey. Olmazsa
olmazlarım; ilkelerim, yargılarım...
gözüm gözüne değiyor; hissediyorum... Gitme diyorum. Kal geldiğin yerde. Ne
gitmelerin bitiyor; ne de benim sana kal demelerim...
Hangi aralıkta girmiştin içime anlamadım. Tüy gibi hafif, usul usul inivermiştin
yüreğime. Kabullenemedim önce. kocaman yalanlar söyledim kendime. Ben dışımda
tutmaya çalışırken seni, meğer içerde hakimiyetin çoktan başlamıştı. Kuşatmıştın
dört yanımı; ve kendim için çok geçti. Yerle bir olmuştu her şey. Olmazsa
olmazlarım; ilkelerim, yargılarım...
Nasıl bir şeydi, bu beni böyle yağmalayan. Şimdi karşı durmuyorum Sana, nasılsa
buluyorsun bir yolunu ve sarmalıyorsun içimi dışımı. Ayak seslerini duyuyorum
hangi yöne gittiğini bilemeden. Ben yaşanmış bir aşkta eski yaralarıma
yanıyorum, Sen yaralarına benden sevda sürüyorsun. "Belki"lerden,
"ihtimal"lerden, "keşke"lerden medet umuyorum, Senin belki de yabancısı olduğun
düşler büyüterek...
buluyorsun bir yolunu ve sarmalıyorsun içimi dışımı. Ayak seslerini duyuyorum
hangi yöne gittiğini bilemeden. Ben yaşanmış bir aşkta eski yaralarıma
yanıyorum, Sen yaralarına benden sevda sürüyorsun. "Belki"lerden,
"ihtimal"lerden, "keşke"lerden medet umuyorum, Senin belki de yabancısı olduğun
düşler büyüterek...
Ben, suretine değil, aslına dokunma ihtimallerinde mutlu oluyordum.
Ben seninle, aynı coğrafyada yaşayabilme ihtimalinden huzur buluyordum.
Şimdi, bilinci küflerinden kurtulmuş bir yürekle, süresi diğer aşklardan çok
daha uzun olacak bir aşkın ömrünü anlatıyorum, Sana dair yazılanlarda...
Şimdi, bir sayfa dolusu cümlelerle; bir imkansızlığın mucizeye dönüşünü
anlatıyorum...
Ben seninle, aynı coğrafyada yaşayabilme ihtimalinden huzur buluyordum.
Şimdi, bilinci küflerinden kurtulmuş bir yürekle, süresi diğer aşklardan çok
daha uzun olacak bir aşkın ömrünü anlatıyorum, Sana dair yazılanlarda...
Şimdi, bir sayfa dolusu cümlelerle; bir imkansızlığın mucizeye dönüşünü
anlatıyorum...
Şimdi, bozgun sonrası imkansız bir zafer kazanan bir orduyum, bir yenilgide
zafer ne kadar anlam taşıyorsa o kadar anlamlaşıyorum...
Şimdi ben, dağıldıkça kurulan yeni düşlerde Sana bakıyorum… Umut; hep var olacak
çünkü...
zafer ne kadar anlam taşıyorsa o kadar anlamlaşıyorum...
Şimdi ben, dağıldıkça kurulan yeni düşlerde Sana bakıyorum… Umut; hep var olacak
çünkü...