Hadi kalk sevdam, bir gün batımı daha.. bir kara akşam seyri daha…
Deniz kokan bu hava her iç çekişimde ciğerlerimi biraz daha yakıyor.. Hüzün buharlnıyor gözlerimde, tutmasam yağmur olup yağacak sanki…
Hadi sevdam kalk… Meltemini coşturduğun yüreğin, bu sefer matemlere mahkum…
Sende her suçlu gibi boynunu büküp cezanı çekmelisin belkide…
senin suçun en ağır olanı;
‘sevmek…’
Nasıl masum bir edayla bakarsın hala gözlerime.. dedim ya senin suçun en ağır olanı!
Hadi kalk sevdam bu mevsimden göçme vakti, bilirsin biz sıcağa alışık değiliz, hep hazandır bizim mevsmimiz, hep hüzündür gitmelerimiz..
Hadi kalk… Bir kopuş daha gerçekleşmeli bu bahar kendi yüreğimden…
Sessizliğin çığlıklarına kulak asmamız, ve o sessizlikle ağlamamız lazım… Biraz utanmamız, biraz hoyratça esip biraz da susmamız…
Hadi bu deli poyraz alır gider yoksa bizi… Bak duydun mu bu sesi… ardında bıraktıgım yüreğimden esen deli poyrazın izi..
Hadi kalk sevdam! bu akşamın mateminden gecenin karanlığına yol alma vakti geldi..
Hadi kalk bak vakit gitme vakti…
Kalmak mı? Delirdin mi sen baş garip sevdam?
Sığıntı misali taşımaz bizi bu yelkenli, hadi artık bak vakit göçüp,
gitme vakti…
Bırak ardında bir damla gözyaşının tuzu kalsın, tadı dudaklarına indiğinde, çatlaklarının arası sızlasın..
Bırak bu soğuk yamur senden sonra toprağına yağsın.. Hadi kalk artık sevdam!, bırakalım bizim ardımızdan mutluluklar ağlasın!
hadi artık kalk..
Bırak bizi uğurlayanlar ağlamasın, bırak herkes masum kalsın, bizi suçlu yapan bu seş utansın…
Hadi kalk bak vakit gitme vakti, ne varsa ardında bırakıp göçme vakti…
Hadi sevdam artık bitme vakti...
Deniz kokan bu hava her iç çekişimde ciğerlerimi biraz daha yakıyor.. Hüzün buharlnıyor gözlerimde, tutmasam yağmur olup yağacak sanki…
Hadi sevdam kalk… Meltemini coşturduğun yüreğin, bu sefer matemlere mahkum…
Sende her suçlu gibi boynunu büküp cezanı çekmelisin belkide…
senin suçun en ağır olanı;
‘sevmek…’
Nasıl masum bir edayla bakarsın hala gözlerime.. dedim ya senin suçun en ağır olanı!
Hadi kalk sevdam bu mevsimden göçme vakti, bilirsin biz sıcağa alışık değiliz, hep hazandır bizim mevsmimiz, hep hüzündür gitmelerimiz..
Hadi kalk… Bir kopuş daha gerçekleşmeli bu bahar kendi yüreğimden…
Sessizliğin çığlıklarına kulak asmamız, ve o sessizlikle ağlamamız lazım… Biraz utanmamız, biraz hoyratça esip biraz da susmamız…
Hadi bu deli poyraz alır gider yoksa bizi… Bak duydun mu bu sesi… ardında bıraktıgım yüreğimden esen deli poyrazın izi..
Hadi kalk sevdam! bu akşamın mateminden gecenin karanlığına yol alma vakti geldi..
Hadi kalk bak vakit gitme vakti…
Kalmak mı? Delirdin mi sen baş garip sevdam?
Sığıntı misali taşımaz bizi bu yelkenli, hadi artık bak vakit göçüp,
gitme vakti…
Bırak ardında bir damla gözyaşının tuzu kalsın, tadı dudaklarına indiğinde, çatlaklarının arası sızlasın..
Bırak bu soğuk yamur senden sonra toprağına yağsın.. Hadi kalk artık sevdam!, bırakalım bizim ardımızdan mutluluklar ağlasın!
hadi artık kalk..
Bırak bizi uğurlayanlar ağlamasın, bırak herkes masum kalsın, bizi suçlu yapan bu seş utansın…
Hadi kalk bak vakit gitme vakti, ne varsa ardında bırakıp göçme vakti…
Hadi sevdam artık bitme vakti...