hiçbir şeyden tat alamıyorum. her şeyden soyutluyorum kendimi.
bazen kimse için değerli biri olmadıgımı düşünüyorum.
bazen neden bu kadar mutsuzum diyorum...
sonra sebebini kendim buluyorum.
düşünmek birini ama o kişi tarafından düşünülmemek.
aynı şehirde iki yabancı gibi durmak kaç gündür.
aynı havayı solurken ellerin birbirine bu kadar uzak kalması ne kadar acı verici değil mi.
hep beklersin içinde büyük ve sonsuz bir umutla...
belki yarın çağıracak yanına.
yarın işi olursa öbür gün çağırır diyerek hep avutmak kendini ne kadar yıpratıyor insanı.
her gün bitiminde buruk bir şekilde bugün de göremedim demek insanın ömründen neleri götürmüyor ki.
acaba şimdi nerde.
yoksa benden mi kaçıyor, kimlere mutluluk saçıyor...
bunun gibi onlarca soru kemiriyor beynini insanın.
uzun bir gidişin arefesinde bir gün daha bitti bak.
oysa her yeni gün bizimle anlam bulacaktı.
güneş bir başka parlayacaktı vuslat yerine geç kalmanın telaşesinde.
hep ısrar eden taraf oldum oysa, izin ver biz kez hissedeyim narin ellerini, yosun gözlerinde gök mavisi hayallere dalayım diye.
gün geldi dilim sustu, yüreğim büktü boynunu...
sessiz bir bekleyiş hüküm sürdü tek kişilik odamda.
gelmedi(n)...
güneş battı bak.
bir gün daha kavuştu gecesine
ama iki yabancı yürek bir adım daha koştu yalnızlığa...
hayırdır!
yolculuk mu var yoksa
ardından su dökemezsem kızma olur mu
çünkü gönül çeşmem kurudu yokluğunda...
bazen kimse için değerli biri olmadıgımı düşünüyorum.
bazen neden bu kadar mutsuzum diyorum...
sonra sebebini kendim buluyorum.
düşünmek birini ama o kişi tarafından düşünülmemek.
aynı şehirde iki yabancı gibi durmak kaç gündür.
aynı havayı solurken ellerin birbirine bu kadar uzak kalması ne kadar acı verici değil mi.
hep beklersin içinde büyük ve sonsuz bir umutla...
belki yarın çağıracak yanına.
yarın işi olursa öbür gün çağırır diyerek hep avutmak kendini ne kadar yıpratıyor insanı.
her gün bitiminde buruk bir şekilde bugün de göremedim demek insanın ömründen neleri götürmüyor ki.
acaba şimdi nerde.
yoksa benden mi kaçıyor, kimlere mutluluk saçıyor...
bunun gibi onlarca soru kemiriyor beynini insanın.
uzun bir gidişin arefesinde bir gün daha bitti bak.
oysa her yeni gün bizimle anlam bulacaktı.
güneş bir başka parlayacaktı vuslat yerine geç kalmanın telaşesinde.
hep ısrar eden taraf oldum oysa, izin ver biz kez hissedeyim narin ellerini, yosun gözlerinde gök mavisi hayallere dalayım diye.
gün geldi dilim sustu, yüreğim büktü boynunu...
sessiz bir bekleyiş hüküm sürdü tek kişilik odamda.
gelmedi(n)...
güneş battı bak.
bir gün daha kavuştu gecesine
ama iki yabancı yürek bir adım daha koştu yalnızlığa...
hayırdır!
yolculuk mu var yoksa
ardından su dökemezsem kızma olur mu
çünkü gönül çeşmem kurudu yokluğunda...