Bekliyorum...güneşin doğuşunu ve onun içimi ısıtan huzurunu...oysa ki ne kadar bana benzetirdin geceyi...en efkarlı en zifiri anında gözlerime bakıp, bir çift karanlıkta bulurdun kendi mutluluğunun dünyadaki aksini...
Yanlış anlamadan her bir dakikamızı özgürce aklımdan geçirdim...ten kokusu dolu bembeyaz bir düş gibi...bu gece nerede olduğumu unutup yalnız kaldım bizimle...belki de bugüne dek hiç olmamış olan!!!......
Yasaksız bir gecenin sabahında ocaktaki demlik bile bana göre daha serin kalırken benden az yanan sigaramla bekliyorum güneşi...doğuşunu...ve belki de umutsuz ama hala şehvetle bana getireceklerini...
Sonrasız bir gün olması için ezanı içimde kalan son imanla son aşkla dinliyorum...söz veriyorum bana...bugün hiçbir cümlede aramayacağım seni...hiçbir siluetten medet ummadan hiçbir kahverengi göze bakmadan...kimsenin mutluluğunda aramadan yüzünü...sonrasız bir gün çünküsüz kelimelerle geçirmek için sondan ne kadar önce olduğunu hatırlayamadığım bu gün doğuşunda da karlı bir şehirde gözlerinin seviyesinden kaç rakım uzakta olduğumu bilmeden....senden kalanları özlemeden geçireceğim bir günün hevesiyle...aşık olduğun karanlıkları Tanrı ’nın aydınlığına çevirip kendi suskunluğumu dinliyorum...
Yanlış anlamadan her bir dakikamızı özgürce aklımdan geçirdim...ten kokusu dolu bembeyaz bir düş gibi...bu gece nerede olduğumu unutup yalnız kaldım bizimle...belki de bugüne dek hiç olmamış olan!!!......
Yasaksız bir gecenin sabahında ocaktaki demlik bile bana göre daha serin kalırken benden az yanan sigaramla bekliyorum güneşi...doğuşunu...ve belki de umutsuz ama hala şehvetle bana getireceklerini...
Sonrasız bir gün olması için ezanı içimde kalan son imanla son aşkla dinliyorum...söz veriyorum bana...bugün hiçbir cümlede aramayacağım seni...hiçbir siluetten medet ummadan hiçbir kahverengi göze bakmadan...kimsenin mutluluğunda aramadan yüzünü...sonrasız bir gün çünküsüz kelimelerle geçirmek için sondan ne kadar önce olduğunu hatırlayamadığım bu gün doğuşunda da karlı bir şehirde gözlerinin seviyesinden kaç rakım uzakta olduğumu bilmeden....senden kalanları özlemeden geçireceğim bir günün hevesiyle...aşık olduğun karanlıkları Tanrı ’nın aydınlığına çevirip kendi suskunluğumu dinliyorum...
Belki de bu sabah diyorum...hiç olmamış olan bize veda ederim!!!
HOŞÇAKAL!!!
HOŞÇAKAL!!!