Duyduğuma göre artık başkasını seviyormuşsun?
O da seni seviyormuş…
Demek o da esmer ha?
Onun da ellerindentutuyor musun, benim ellerimden tuttuğun gibi?
Onun da gözlerine bakıyor musun, benim gözlerime baktığın gibi?
Ona da bana dediğin gibi “seni seviyorum” diyor musun?
Duyduğuma göre artık başka bir çocuk uzanıyormuş yanına,
Avucumun içinde kaybolan canım ellerin onun koynundaymış.
Utandığında kıpkırmızı olan, canımın içi yüzüne dayıyormuş o sakallı pis yüzünü!
Söyle o esmer çocuğa dudaklarının altında bulunan beni,
Papatya kokusunu bilmem ama anam öyle derdi,
Güzel kızların saçı papatya kokarmış,
Papatya kokulu saçlarına,
Her defasında seni bana getiren canımın içi ayaklarına sakın dokunmasın…
Payım, paydam, odağım, duam,
Son şansımdın bir zamanlar…
Bak söylediğim şeylere, adamın kadını olmuşsun
Bırak seni, benini bile kıskanırım ondan!
Desene “sana ne, sen istedin bunu”
Döneklik yapacak birini seversen, bırakır da gider seni, yaslar bir başkasının göğsüne başını, “ben de seni seviyorum” der…
Bilmez ki yüreğin onda kaldı…
Başroldeyken figüran olduk be!
Şimdi çok uzaklardasın eski sevgili…
Sen gururunla oynaş yosmam!
Bana yeter içkim sigaram,
Giderken bıraktığın resmin ve yüreğimde ki ağrı…
Bitmedi!
Bir şey daha var, şimdi söyleyeceklerimi yanındaki sevgili duysun.
Bak zavallı çocuk,
Elini tuttuğun, sevgilim dediğin, öptüğün, kollarına sardığın hatta yattığın pis herif!
Onun elinden ben tuttum, onu ben öptüm, o da bana dedi seviyorum seni diye…
Onu benim kadar tanıyamazsın,
Gözlerini, güzelliğini, saçlarının ne koktuğunu, bakışlarının hangi manaya geldiğini, ellerinde bulunan nasırları, benlerini, kaşlarını, hangi yemekleri sevdiğini, nasıl sarhoş olduğunu, sevdiği türküleri… benim kadar bilemezsin.
Hiç bilmediğin bir şey daha var biliyor musun?
Öyle bir terk edip gidişi var ki ahh…
Her neyse, ona gül alacaksan kırmızı gül alma.
Çünkü ona kırmızı gülü sadece ben verecektim.
Şimdi defol!
Canım orda mısın?
Sana hala canım diyebiliyorum,
Ne kadar da özlemişim sana canım demeyi.
Canım…
Hatırlıyor musun birbirimize ilk defa seni seviyorum dediğimiz gün de çiseliyordu yağmur tanesi, şimdi yine çiseliyor yağmur tanesi ve ben seni şimdi hala çoook seviyorum…
İnan ki ağlamadım, hüzünlüyüm sadece... Gözlerimdeki nemler çiğ gibi yağar böyle her gece… Güz gülleri gibiyim hiç bahar yaşamadım. Ya sevmeyi bilmedim yıllarca, ya sevince geç kaldım…