Ölümümün nasıl olacağı değil bur da söz konusu. Açıkçası beni hiç ilgilendirmiyor ölüm şeklim. İster bir kamyon altında gelsin ölüm ister bir hastalıktan ister başka bir şeyden hiç umurum da değil...
Asıl kafamı kurcalayan beni rahatsız eden soru : Nasıl Ölmek İstiyorum ?...
Yani ailemden, sevdiklerimden öncemi ölmeliyim yoksa sonra mı ?
İlk seçeneğe bakıyorum: Onlardan önce ölürsem şayet, ben acı çekmeyeceğim kimsenin ölümüne kahrolmayacağım ama çok daha acısı çıkıyor karşıma : beni sevenler benim ölümüme kahrolacak !!!
Bir tokat gibi geliyor bu cevap yüreğime... Annemin arkamdan haykırışını düşünüyorum...
Babamın ilk defa ağlayışını...
Kardeşimin kendini yerlere vuruşunu...
Canım dostlarım manevi kardeşlerimin kenetlenip ağlayışını...
Sevdiğimin son bir haykırışta "seni seviyorum" deyişini....
Düşünüyorum ve kahroluyorum bazen o çığlıkları duyar gibi oluyorum ve bu seçeneği hemen eleyebiliyorum... Sanki diğer seçenek çok cazipmiş gibi...
İkincisinde ise onların ölümünü görüyorum ve düşünüyorum yine: Kimseyi üzmüyorum bu sefer kimse arkamdan ağlamıyor ve hayattaki en büyük hedefime ulaşıyor kimseyi ağlatmıyorum...
Bu kez ben ağlıyorum...
Babamın tutulamaz vasiyetini tutuyorum ağlamıyorum...
Annemin ölümünü düşünmek bile istemiyorum...
Manevi kardeşlerim zaten benim yaşam kaynağım onların olmadığı bir dünyada her şey haram her şey zevksiz geliyor gözüme ama ölümleri büyük çöküntü yüreğime... Büyük !!!
Sevdiğime son kez seni seviyorum diyememeyi düşünüyorum.O istemediği halde hep onu sevdiğimi, bilmediği halde gönlümde aşkını yaşattığımı bilmeden gidişini düşünüyorum ve kahroluyorum, tam anlamıyla KAHROLUYORUM...
Asıl kafamı kurcalayan beni rahatsız eden soru : Nasıl Ölmek İstiyorum ?...
Yani ailemden, sevdiklerimden öncemi ölmeliyim yoksa sonra mı ?
İlk seçeneğe bakıyorum: Onlardan önce ölürsem şayet, ben acı çekmeyeceğim kimsenin ölümüne kahrolmayacağım ama çok daha acısı çıkıyor karşıma : beni sevenler benim ölümüme kahrolacak !!!
Bir tokat gibi geliyor bu cevap yüreğime... Annemin arkamdan haykırışını düşünüyorum...
Babamın ilk defa ağlayışını...
Kardeşimin kendini yerlere vuruşunu...
Canım dostlarım manevi kardeşlerimin kenetlenip ağlayışını...
Sevdiğimin son bir haykırışta "seni seviyorum" deyişini....
Düşünüyorum ve kahroluyorum bazen o çığlıkları duyar gibi oluyorum ve bu seçeneği hemen eleyebiliyorum... Sanki diğer seçenek çok cazipmiş gibi...
İkincisinde ise onların ölümünü görüyorum ve düşünüyorum yine: Kimseyi üzmüyorum bu sefer kimse arkamdan ağlamıyor ve hayattaki en büyük hedefime ulaşıyor kimseyi ağlatmıyorum...
Bu kez ben ağlıyorum...
Babamın tutulamaz vasiyetini tutuyorum ağlamıyorum...
Annemin ölümünü düşünmek bile istemiyorum...
Manevi kardeşlerim zaten benim yaşam kaynağım onların olmadığı bir dünyada her şey haram her şey zevksiz geliyor gözüme ama ölümleri büyük çöküntü yüreğime... Büyük !!!
Sevdiğime son kez seni seviyorum diyememeyi düşünüyorum.O istemediği halde hep onu sevdiğimi, bilmediği halde gönlümde aşkını yaşattığımı bilmeden gidişini düşünüyorum ve kahroluyorum, tam anlamıyla KAHROLUYORUM...
Peki ben ne istiyorum ... ???? Onsuz onlarsız yaşamak mı?
Onları üzmek mi ?
Karar veremiyorum...
Onları üzmek mi ?
Karar veremiyorum...
Galiba herkesin yaptığı gibi bende bedenimi rahat bırakıyorum ve ecel ne zaman gelirse ona razı oluyorum... Ki zaten tek seçeneğim bu ...
SENİNLE ÖLMEK İSTİYORUM...
Dağ başında bir avcı kulübesi
Yerle diz boyu kar
Ocakta ateş
Dışarda rüzgar
Hadi gel
Önce sevişmeliyiz uzun uzun
Yerdeki ayı postunun üzerine uzanmalıyız
Bütün vücudunu santimetrekarelere ayırıp
Birer birer öpmeliyim
Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana
Böylece ölmeliyiz
Aradan yıllar geçip
Bizi buldukları zaman
Etlerimiz çürümüş olsa da
Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden
Hadi gel
Nefes almak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum.