Kaçtıkça o beni kovalıyor.''Bir daha aşka dair yazmayacağım!Bana aşkı yazdırmayın!'' diye düşünsemde,ya aşk beni buluyor,ya da aşıklar.Ya aşk vuruyor yüreğime yada yüreğimde aşk acıyor...
Bu sefer ''aşk cinayetleri'' başlıklı haberler takıldı gözlerime ve yüreğime.Neredeyse hergün gazete köşelerine yansıyor aşk cinayetleri.Yazık...Hem kızıyorum hem üzülüyorum.Aşkından intihar edenlere de katil olanlara da... Ölenlere de kalanlara da...Yakanlara da yananlara da...
Aşk zehir olmamalı...Aşk gibi bir duyguyla ''cinayet'' gibi bir kavram yanyana yakıştırılmamalı..
Sevdiğinin canını alan bir insanın sevgisine kim inanabilir?Evladını boğarak öldüren bir annenin sevgisi ne kadar sevgi ise,aşk cinayeti de o kadar aşk tır...
Sevdiğinin canını alan bir insanın sevgisine kim inanabilir?Evladını boğarak öldüren bir annenin sevgisi ne kadar sevgi ise,aşk cinayeti de o kadar aşk tır...
Aşk su gibi hayat vermeli insana.Ama zehir oluyor bazılarına!...Neden?
Ne yaşamayı öğretebiliyoruz,ne de sevmeyi...
Ne mutluluğu anlatabildik,ne de imtihanı...
Ne hayatı anlatabiliyoruz.ne de ölümü...
Anlayacağınız şudur ki;kavuşmak için sevilmez!!!...Bilmelisiniz ki ''kavuşmak'' kadar ''özlemek'' de güzeldir.Kimbilir belki ''aşkın kendisi'' kavuşmaktan daha güzeldir?
Ve şunu asla unutmayın!
Kulak verin bu sese
Aşk bilekte yaşanmaz,yürekte yaşanır..
Yürekte yaşanan aşk,kavuşamadığını kırmaz...Kıramaz...Çünkü kıyamaz
''Mangal gibi yürek''derler ya...''Aşk''içinde mangal gibi bir yürek lazım,yumruk olmuş bir bilek değil!!!
Aşk'a dair yazmayacaktım ama yinede yazdım.Aşk yazılacak bir duygu değil.Yazılamaz,yaşanır.Aşkı yazmakta zor,yaşamakta...
Allah yaşayanlara sabır versin.
Aşkı yazarken bazen ellerim acıyor...Tıpkı yüreğim gibi...